Balkanların Paris’i olarak kabul edilen başkent Bükreş, Yaş, Kloşvar, Köstence, Bran, Sighișoara, Deva, Mankalya, Alba Iulia ve Turda gibi birbirinden ünlü şehirlere ev sahipliği yapan Romanya gezginlerin uğrak durakları arasında yer alan bir Avrupa ülkesi. Çocukluğumuzun korkulu rüyası olan Drakula hikayelerinin doğduğu yer olan bu ülkeye gidenler, Transilvanya turlarına katılarak Drakula’nın gerçek yaşamı hakkında çarpıcı bilgiler öğrenip, bölgeyi keşfetme fırsatı bulabilir. Vampir hikayelerinin yanı sıra milyonlarca yıllık fosilleri, ülkenin renkli dokusu ve tarihi yapılarıyla da hayranlık uyandıran bu ülkeye gitmek isteyenler için mutlaka şans vermesi gereken durakları sayfanın devamında sıraladık. Her gezginin kalbini çalmaya aday renkli bir ön keşfe hazırsanız, başlayalım!
Romanya’da Görebileceğiniz Şehirler ve Yerler
Romanya, her köşesinde farklı bir hikaye saklayan şehirleriyle gezginlere benzersiz deneyimler sunuyor. Her şehir, hem kültürel dokusuyla hem de göz alıcı doğal güzellikleriyle kendine özgü bir keşif vadediyor.
Bükreş
Romanya’nın başkenti Bükreş, hem zengin tarihi mirası hem de beğeni toplayan modern dokusuyla Balkanlar’ın en dikkat çekici şehirleri arasında yer alıyor. Geniş bulvarları, etkileyici mimarisi, sanat dolu meydanları ve yemyeşil parklarıyla ziyaretçilerine keyifli bir keşif deneyimi sunuyor. Orta Çağ’dan günümüze uzanan kültürel izleriyle Bükreş, yürüyerek gezmesi en keyifli şehirlerden biri olma özelliğini de taşıyor.
Bükreş keşfinizde mutlaka şans vermeniz gereken durakları sizin için sıraladık:
Parlamento Sarayı: Dünyanın en büyük idari yapılarından biri olan Parlamento Sarayı, Bükreş’in ikonik simgeleri arasında. Ceaușescu döneminde inşa edilen bu görkemli yapı, hem ihtişamı hem de tarihi önemiyle dikkat çekiyor. Saray, günümüzde hem hükümet binası hem de müze olarak kullanılıyor.
Bükreş Zafer Takı: Şehrin kuzeyinde yükselen Zafer Takı, Romanya’nın bağımsızlık mücadelesinin sembolleri arasında yer alıyor. 1936’da açılan bu anıt, Bükreş’in tarihi ve modern yüzünü buluşturan önemli bir durak.
Stavropoleos Manastırı: 1724 yılında inşa edilen Stavropoleos Manastırı, ahşap oymaları, freskleri ve mistik atmosferiyle ziyaretçilerini zamanda keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.
Romanya Ulusal Sanat Müzesi: Eski Kraliyet Sarayı’nda yer alan bu müze, Orta Çağ’dan modern döneme kadar uzanan zengin koleksiyonuyla sanatseverlerin gözdesi konumunda bulunuyor. Bükreş’in sanat dokusunu keşfetmek isteyenler için ideal bir durak.
Cotroceni Sarayı: Bugün Romanya Cumhurbaşkanı’nın resmi konutu olan Cotroceni Sarayı, tarihi ve sanatı tek çatı altında buluşturuyor. Ziyarete açık bölümlerinde kraliyet ailesine ait odaları ve etkileyici sanat koleksiyonlarını görmek mümkün oluyor.
Bu ilgi çekici şehir hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak istiyorsanız, Bükreş’te Gezilecek Yerler içeriğimize göz atmayı unutmayın. Bükreş uçak bileti alternatifleri de avantajlı fiyatlarla Turna’da!
Braşov
Braşov, dağların eteklerinde uzanan, tarih ve efsanelerin iç içe geçtiği büyüleyici bir şehir olarak tanınıyor. Orta Çağ’dan kalma surları, Arnavut kaldırımlı sokakları ve meydanlarıyla adeta bir masal kitabının sayfalarını andırıyor. Hem Gotik atmosferi hem de şehrin dört bir yanını saran yemyeşil doğası, Braşov’u Romanya seyahatlerinin en unutulmaz duraklarından biri haline getiriyor.
Bran Kalesi: Kont Drakula’nın evi olarak ünlenen Bran Kalesi, Braşov şehri yakınlarında yer alıyor. 1388 yılında şehri istilacılardan korumak amacıyla inşa edilen bu kale, yüksek ve gri duvarlarıyla görkemli bir görüntüye sahip. Saksonlar tarafından yapılan ve aslında Macar Krallığına ait olan bu kale, günümüzde ülkenin sembol yapısı konumunda.
Biserica Neagră: Braşov’un simgesi haline gelen bir diğer yapı olan bu kilise, Doğu Avrupa’daki en büyük Gotik kiliselerden biri. 17. yüzyılda çıkan büyük bir yangın sonucunda kararan taş duvarları ona bugünkü Siyah Kilise ismini kazandırmış. İçinde 4.000’den fazla boruya sahip devasa bir org ve yüzlerce yıllık halı koleksiyonları bulunuyor.
Piața Sfatului: Braşov’un kalbi sayılan Konsey Meydanı, rengarenk evleri ve tarihi belediye binasıyla şehri keşfetmeye başlamak için en ideal nokta. Orta Çağ’da kalabalık pazarların kurulduğu bu meydan, günümüzde kafeleri, restoranları ve sanat etkinlikleriyle şehrin sosyal merkezi. Çan kulesi ise gün batımında fotoğraf tutkunları için eşsiz kareler sunuyor.
Viscri: UNESCO tarafından koruma altına alınan Viscri’yi görmeden Romanya’dan ayrılmamalısınız. Geleneksel yaşamın bozulmadan sürdürülmeye çalışıldığı bu otantik köy, restore edilen rengarenk evleri, sıcakkanlı insanları ve neşeli atmosferiyle ülkenin görülmeye değer yerlerinden
Eğer siz de ülkenin kültürel zenginliklerini ve doğa harikası güzelliklerini görme planları kuruyorsanız, Romanya uçak bileti fırsatlarına göz atarak, hayallerinize hız kazandırabilirsiniz.
Köstence
Karadeniz’in kıyısında uzanan Köstence, tarihi dokusu ve dikkat çekici sahil atmosferiyle hem kültür turu hem de tatil rotası arayanlara hitap ediyor. Antik çağlardan Osmanlı dönemine, modern plajlarından gece hayatına kadar her köşesinde farklı bir hikaye saklayan şehir, Romanya’nın en renkli durakları arasında yer alıyor.
Ovidius Meydanı: Köstence’nin ruhunu hissetmek için ilk adımı Ovidius Meydanı’nda atmalısınız. Adını Latin şairi Ovidius’tan alan meydan, şehrin en önemli kültürel merkezi konumunda bulunuyor. Tarihi binalar, şirin kafeler ve müzelerle çevrili meydan, günün her saati canlı bir atmosfere sahip.
Kral Camii: 1910 yılında inşa edilen Kral Camii, mimarisiyle Osmanlı, Bizans ve Romen stillerini buluşturan eşsiz bir eser olarak gezginlerin beğenisini topluyor. Romanya Kralı I. Carol tarafından, Müslüman topluluğun kente katkılarını onurlandırmak için yaptırılmış. Köstence’nin siluetine zarif minaresiyle farklı bir karakter katan cami, günümüzde de ibadete açık.
Roma Mozaikleri: Köstence’nin en değerli hazinelerinden biri olan Roma Mozaikleri, şehrin geçmişine ışık tutuyor. 4. yüzyılda inşa edilen ve bir zamanlar ticari merkez olarak kullanılan yapının kalıntıları, bugün hala göz alıcı desenleriyle ziyaretçilerini büyülüyor.
Bu ilgi çekici şehir hakkında detaylı bilgi sahibi olmak için Köstence Gezilecek Yerler içeriğimize göz atmayı unutmayın.
Cluj-Napoca
Tarihi sokakları, üniversite şehri enerjisi ve festivalleriyle Cluj-Napoca, Romanya’nın en dinamik şehirlerinden biri. Orta Çağ dokusu ile modern kafelerin yan yana sıralandığı bu şehir, hem kültür hem de eğlence arayanlar için tam bir keşif rotası.
Banffy Sarayı: Barok mimarisiyle ön plana çıkan bu saray, sanat galerileri ve geçici sergileriyle şehrin kültürel merkezleri arasında yer alıyor. Tarihi bir yapının içinde modern sanatı deneyimlemek kesinlikle oldukça keyifli.
Cetatuia Tepesi: Şehri tepeden izleyebileceğiniz en özel noktalardan biri. Gün batımında ışıkların altında Cluj’un panoramik manzarası kesinlikle görülmeye değer güzellikler saklıyor.
Central Park: Şehrin tam kalbinde sakin ve huzurlu bir alan arıyorsanız, Central Park doğru tercih. Göl kenarında yürüyüş yapabilir ya da sadece çimlerde oturup şehrin sakin yüzünü izleyebilirsiniz.
Sibiu
Sibiu, tarihi dokusu, renkli meydanları ve kültürel zenginliğiyle Romanya’nın kalbinde saklı bir hazineyi andırıyor. Orta Çağ surlarıyla çevrili bu şehir, hem geçmişin izlerini hem de modern hayatın enerjisini bir arada sunuyor. Yaz festivalleri, yerel pazarları ve gotik mimarisiyle Sibiu, ziyaretçilerine her köşesinde farklı bir sürpriz vadediyor.
Piața Mare: Şehrin kalbi sayılan bu meydan, rengarenk binaları ve geniş atmosferiyle ilk adımda konuklarını büyülüyor. Çevresindeki kafeler, restoranlar ve tarihi yapılarla yazın açık hava konserlerine, kışın ise Noel pazarlarına ev sahipliği yapıyor.
Bridge of Lies: Sibiu’nun en ünlü sembollerinden biri olan Köprüler Köprüsü, romantik hikayelere ve şehir efsanelerine konu olmuş. Günümüzde bu köprü, aşıkların kilit taktığı, fotoğraf meraklılarının da çok sevdiği özel bir durak.
Brukenthal Sarayı: Avrupa’nın en eski sanat müzelerinden biri olarak öne çıkan Brukenthal Sarayı, sanata ilgi duyan herkes için adeta bir hazineyi andırıyor. Saray, Avusturya barok mimarisinin şıklığını yansıtırken, içinde Rönesans’tan modern döneme uzanan değerli koleksiyonlara ev sahipliği yapıyor.
Sighişoara
UNESCO koruması altında bulunan bir Orta Çağ yerleşimi olan Sighişoara, ülkenin en popüler turistik noktaları arasında yer alıyor. Düzenli sokakları, Arnavut kaldırımlı yolları, her yıl temmuz ayında kutlanan Orta Çağ Festivali ve etkileyici kültürel dokusuyla keşfe değer pek çok güzellik saklıyor.
Saat Kulesi: Sighişoara’nın en tanınan simgesi olan Saat Kulesi, şehre adım attığınız anda konuklarını büyüleyen bir ihtişamla karşılıyor. Yüzyıllar boyunca hem savunma noktası hem de belediye binası olarak kullanılan bu kule, bugün bir müzeye ev sahipliği yapıyor. En tepeye çıktığınızda ise kırmızı çatılı evler ve çevredeki yeşil tepeler eşsiz bir tabloyu andıran manzaralar sunuyor.
Kapalı Merdiven ve Tepedeki Kilise: 1642’de inşa edilen ahşap kapalı merdiven, öğrencilerin sert kışlara karşı korunarak tepedeki okula ulaşması için yapılmış. Bugün bu 176 basamak, ziyaretçilerini zamanda bir yolculuğa çıkarıyor. Merdivenlerin sonunda ise kasabanın ruhunu yansıtan tarihi bir kilise bulunuyor.
Citadel Meydanı: Citadel Meydanı, geçmişte pazarların ve törenlerin merkeziyken bugün renkli evleri ve hareketli ritmiyle ziyaretçilerin buluşma noktası. Meydanın her köşesi fotoğraf için idea özellik taşıyor.
Turda
Romanya’nın Transilvanya bölgesinde yer alan Turda, küçük ama bir hayli etkileyici bir şehir. Tarihi Roma dönemine kadar uzanan bu yerleşim, özellikle doğal güzellikleri ve sıra dışı turistik noktalarıyla beğeni topluyor. Şehrin kalbinde ise dünyaca ünlü Turda Tuz Madeni bulunuyor.
Turda Tuz Madeni: Özellikle temmuz ve ağustos aylarında yoğun bir ziyaretçi trafiğinin yaşandığı Turda Tuz Madeni, her yıl milyonlarca kişi tarafından ziyaret ediliyor. Ortalama 11-12 derecelik bir sıcaklığa sahip olan bu madeni görmek isteyenlerin yanlarına kalın eşyalar almalarında yarar var. 1992 yılında turizme açılan ve atmosferiyle bilim kurgu filmlerini andıran bu madende; çeşitli eğlence noktaları da bulabilirsiniz.
Turda Gorge: Şehir merkezine yakın bu doğal kanyon, yemyeşil patikaları, dik kayalıkları ve şelaleleriyle doğaseverlerin uğrak noktaları arasında yer alıyor.
Bonus: Transfagaraşan Yolu
Muhteşem manzaraları ve yürek hoplatan keskin virajlarıyla çılgın bir sürüş deneyimi yaşatan Transfagaraşan Yolu, özellikle motor sporlarıyla uğraşanlar için oldukça dikkat çekici bir yer. İngiliz Top Gear programı tarafından dünyanın en iyi sürüş rotası seçilen Transfagaraşan Yolu’nun yapımına 1970 yılında başlandı. Dört yılda tamamlanan bu yolun inşasında 6 bin ton dinamit kullanıldı.
Romanya’da Mutlaka Denemeniz Gerekenler
🥟 Sarmale deneyin, Romanya mutfağının bu özel lezzetini keşfedin.
🎻 Sokak müziği dinleyin çünkü sokaklarda yükselen ritimler şehrin kalbini hissettiriyor.
🛍️ El yapımı seramik almayı unutmayın. Bu rotada köy pazarlarında satılan tabak ve kupalara mutlaka şans vermelisiniz.
🏰 Orta Çağ festivaline katılın, Sighișoara sokaklarında kostümlü geçitlerle zamanda yolculuk yapın.
🧂 Turda Tuz Madeni’ni gezin.
☕ Köstence’de deniz kenarında kahve için ve Karadeniz manzarasıyla sabahı selamlayın.
