Ürdün’ün Lut Gölü’nden Akabe Körfezine kadar uzanan geniş bir coğrafyada yer alan Petra Antik Kenti, kayalar içine oyulmuş yapıları ile büyüleyici bir güzelliğe sahip. Kentin bu ihtişamlı görünümüne bakıldığında isminin ‘taş’ anlamına gelmesine de şaşırmamak gerekiyor. Petra, güneş ışığının düşme açısına göre değişen pembe, kırmızı, sarı, turuncu renkli görüntüsü ise unutulmaz bir manzara oluşturuyor.
1812 yılında İsviçreli Kaşif Johann Ludwig Burckhardt tarafından yeniden bulunana kadar yalnızca bölgede ticaret yapan Arapların bildiği bir kayıp şehir olan Petra, bölgeyi ziyarete gelenleri daha ilk görüşte etkisi altına alan muhteşem bir yerleşim yeri.
Ticaret ve kervan yolları üzerinde yer aldığı için Nebati Krallığının oldukça zenginleşmesini sağlayan şehir, o dönemlerde yaklaşık 20-30 binlik bir nüfusa ev sahipliği yapmış. Görkemli bir geçmişe sahip olan Petra’da, zaman içerisinde yaşanan depremler sonucunda binalar yıkılmış ve şehirdeki en önemli şey olan su yönetim sistemi zarar görmüş. Tüm bunların ardından bölgede yaşayan insanların da şehri terk etmesi ile Petra, bir kayıp şehre dönüşmüş.
Yazımda Petra Antik Kenti nerede, hikayesi, giriş ücreti gibi bilmeniz gereken konu başlıklarına yanıtlar bulabilecek, dünyanın yeni 7 harikasından biri olan bu antik şehir hakkında detaylı bilgi sahibi olacaksınız.
Petra Antik Kenti Hakkında Bilgi
Kayıp şehir olmadan önce Milattan Önce 400 ile Milattan Sonra 106 yılları arasında Nebati Krallığının başkenti olan Petra, 1985 yılında ‘insanlığın en mükemmel kültürel özelliklerini barındıran bir miras’ olarak nitelendirilerek, UNESCO Dünya Mirası Listesine dahil edildi. Aynı zamanda Peru’daki Machu Picchu’nun kardeş şehri olan Petra, 2007 yılından bu yana dünyanın yedi harikasından biri olma unvanını da taşıyor.
Petra Antik Kenti Nerede?
Petra Antik Kenti, Ürdün ‘de yer alıyor. Petra, Ürdün’ün başkenti olan Amman’a 250 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
Petra’ya Nasıl Gidilir?
Pahalı giriş ücretleri nedeni ile çoğu kişinin tepkisini çeken antik kente ulaşabileceğiniz en yakın havalimanları, Ürdün’ün Amman ve Akabe şehirlerinde bulunuyor. Amman ve Aqaba‘den de yaklaşık iki-iki buçuk saat süren bir araba yolculuğu yaparak, antik şehre gidilebiliyor.
- Bu etkileyici coğrafyayı görmek için Ürdün uçak bileti fırsatlarına göz atmayı unutmayın.
Petra Antik Kenti Hikayesi
Petra’nın hikayesi İslam’ın kayıp şehri olarak adlandırılmasıyla ilişkili. Mekke’nin adı tarih kaynaklarında 8. yüzyıl öncesinde geçmiyor, Mekke ticaret yolları üzerinde yer almıyor. Kur’an’da tanımlanan bazı yer isimleri ve özellikleri ile Mekke’nin coğrafi yapısı uyuşmuyor. Tüm bunlar arkeolojik araştırmacıları Mekke’nin neresi olduğu konusunda arayışa itmiş.
Muaviye öldükten sonra çıkan iç karışıklıklarda Kâbe Yezid’in askerleri tarafından taşa tutulmuş ve Kâbe yıkılmış. Kanadalı bir arkeolog ve İslam tarihi araştırmacısı olan Dan Gibson sözü edilen yıkımın gerçekleştiği Kâbe’nin bugünkü Mekke’de değil, Petra’da gerçekleştiğini öne sürmüş. Dan Gibson’a göre Kur’an’da bahsedilen “bekke” veya “mekke” sözcükleriyle ifade edilen kıble Petra’daymış. O nedenle Petra Kuran’ın doğduğu yer olarak da anılır.
Petra Antik Kenti Giriş Ücreti
Petra çok geniş bir alanda bulunduğundan ve görülecek çok fazla yer olduğundan burayı tek günde gezip bitirmek pek mümkün olmuyor. O nedenle giriş ücretinde de 1 günlük ve 2 günlük bilet ayrımı var. 2 günlük almak daha avantajlı ve mantıklı oluyor.
- Petra Antik Kenti giriş ücreti 1 günlük 50 Jod, 2 günlük 55 Jod.
Petra’da Görmeniz Gereken Yerler
Dev kayalarla çevrili bir kanyon arasında bulunan Petra’da görülmesi gereken en güzel yapılar arasında ünlü Al Khazneh (Hazine), Ad-Deir Manastırı, Qasr el-Bint Tapınağı, Aaron’un Mezarı, Royal Tombs Kraliyet Mezarları, kanyon içerisindeki kaya mezarları, amfi tiyatro ve Petra Arkeoloji Müzesi ile Nebatiler Müzesi ilk sıralarda yer alıyor.
Petra Antik Kenti Sıkça Sorulan Sorular
Petra milattan önce Nebatiler tarafından yapılmış. MÖ 400 ile MS 106 yılları arasında Nebatiler’e başkentlik yapmış. Roma İmparatorluğu tarafından işgal edildikten sonra 400’lü yıllarda deprem ve ekonomik sıkıntılardan dolayı gözden düşmüş ve zaman içinde unutulmuş.
Arkeolog ve İslam tarihi araştırmacısı olan Dan Gibson’a göre yaptığı araştırmalar doğrultusunda Kabe’nin gerçek yeri Petra.
Petra’da yapılan son araştırmalarda Petra’daki El-Hazne’nin altında gizli gömülü bir bölüm olduğu ve bu bölümün kral mezarları olduğu kesinleşmiş.
Döneminde önemini yitirip unutulduktan sonra yüzyıllarca uyuyan Petra, 1812’de İsviçreli gezgin Johann Burckhardt tarafından tekrar keşfedilmiş.
