Cordoba görkemli geçmişi olan bir Endülüs şehri. 10. yüzyılda dünyanın en kalabalık şehri olan Cordoba ve 8. yüzyılda onu fetheden Mağribîlerin eğitim merkezine dönüştü. İslam mimarisinin olağanüstü örnekleri, meşhur Mezquita cami/katedrali kentin her köşesinden görülebiliyor.
İspanya‘nın en popüler turizm destinasyonlarından Cordoba’daki diğer gözde mekanlar arasında Roma döneminden kalma çeşitli yapılar yer alıyor. Kent, ayrıca güzel çiçekleriyle ve her mayıs ayında kutlanan bir teras festivaliyle ve dikkatle düzenlenmiş bahçeleriyle de biliniyor.
İspanya uçak bileti seçeneklerine göz atın.
Calahorra Kulesi, İslam mimarisini temsil eden Cordoba’nın sembol yapılarından. Roma köprüsünün güney ucunda bulunan at nalı şeklindeki kule, Cordoba’nın en eski savunma alanını oluşturuyor. Şehri saldırganlardan korumak için Mağribiler tarafından yaptırılmıştı.
Başlangıçta iki kule arasında kemerli bir kapıdan oluşuyordu; 14. yüzyılda Kral Henry tarafından üçüncü bir kule eklendi. Bugün, Cordoba’nın tarihini sergileyen, Hıristiyanların, Yahudilerin ve Müslümanların barış içinde bir arada yaşadığını gösteren bir müzeye ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, Endülüs’ün yüzyıllar önce ünlü olan erken kültür, bilim ve mühendislik başarılarını sergiliyor.
2. Calleja de las Flores
Pitoresk Calleja de las Flores, Cordoba’daki en popüler sokaklardan biri. Aslında sokaktan ziyade dar bir geçit şeklinde Yahudi Mahallesinden geçiyor. Çiçeklerle dolu renkli tencereler, pencere kutuları ve süslü balkonlar, sokakları dolaşırken evlerden aşağıya sarkarak ve ziyaretçilere çok güzel fotoğraflık malzeme sağlıyorlar.
Calleja de las Flores küçük bir meydanın içinde bitiyor. Renkli çiçeklerle değil sadece fotoğraf çekmek için bile harika bir yer, ancak Mezquita’nın bu çekici sahnenin arkasında muhteşem bir plan oluşturduğunu da unutmamak gerek.
3. Medine Azahara
Medine Azahara (Madinat al-Zahra), Cordoba’nun yaklaşık 8 km dışında halife için yapılmış çarpıcı bir 10. yüzyıl sarayıydı. Efsaneye göre Halife, en sevdiği cariyesi için onun adını vermişti, ancak halifeliğini orta çağ Avrupa’sının en güçlüsü olarak göstermek için yaptığına dair de söylentiler var.
En üstteki iki kat kaleye ait olmak üzere üç kattan oluşan bir kompleks. Teraslar bir duvarla çevrili ve cami de bunun dışında yapılmış. Saray, değerli taşlar da dahil olmak üzere birçok renkli malzemelerle yapıldı. Bu gösterişli saray 70 yıl sonra yok edildi ancak 19. yüzyılın başlarında yeniden keşfedildi ve günümüzde restore edilmiş halde duruyor.
4. Palacio de Viana
Dışarıdan Palacio de Viana oldukça sade görünüyor, ancak 17. yüzyıl sosyetesinin nasıl yaşadığına şahit olmak için mutlaka gelip görmeniz gereken bir yer. Cordoba’daki en iyi aristokrat evlerinden biri olan saray, her biri farklı şekilde dekore edilmiş 12 büyük avlu barındırdığı için Museo de los Patios olarak da biliniyor.
Binanın iç mekanı, at arabalarının içine girebilmesi için tasarlandığından bir araba müzesi içeriyor. Deri duvar askıları, Flaman halılarını da içeren ve 7.000 kitaplık kütüphanesi ile Roma çinilerinden yapılmış bir zemine sahip bir sanat galerisi ve o dönemi yansıtan tarihi eserlere sahip.
5. Juderia de Cordoba (Yahudi Mahallesi)
Yahudiler Roma döneminden beri Cordoba’da yaşamış ve Mağribîlerin şehri 8. yüzyılda feth etmesiyle şehirde önemli görevlerde bulundular. Daracık caddeleriyle Yahudi mahallesi mücevherat ve gümüş eşyalar konusunda alışveriş yapmak için iyi bir yer.
6. Cordoba Sinagogu
Bugün Yahudi Mahallesi’ndeki en önemli yerlerden biri olan, Calle de los Judios’daki eski sinagog (La Sinagoga); İspanya’da kalan sadece üç orijinal sinagogdan biri. 14. yüzyılda kurulan sinagog, Yahudilerin 1492’de İspanya’dan atıldıktan sonra hastaneye dönüştürüldü.
1588’de bir Katolik şapel oldu. Bugün ise bir müze olarak kullanılıyor. İç kısımda hala İbranice olan ilahiler bulunmakta. Ana salon dikdörtgen şeklinde olup Mudejar tarzı bitki motifleriyle süslenmiş. Kadınlar için olan bölümü destekleyen duvar, enfes dekoratif sıva ile üç kemerli bir yapıya sahip.
7. Puente Romano
Roma Köprüsü ya da gerçek adıyla Puente Romano, Guadalquivir Nehri boyunca uzanan muhteşem bir manzaraya sahip. Cordoba’nın tarihi merkezinde bulunan köprünün mazisi MS 1. yüzyıla kadar uzanıyor; Romalılar tarafından inşa edilen köprü yüzyıllar boyunca defalarca yıkılıp yeniden inşa edildi.
Mevcut köprü, Mağribilerin İslami tarzını korurken, kemer sayısı 17’den 16’ya düşürüldü. En iyisi görüntüyü alacakaranlık zamanında, arka planda Mezquita ve güneşin rengi kırmızıya çaldığında yakalayabilirsiniz. Köprünün tam ortasında 16. yüzyılda eklenen San Rafael heykeli bulunuyor.
8. Festival de Patios
Los Patios Festivali, ilkbaharın en iyi yaşandığı Mayıs’ın ortasında yapılıyor. Festival, çiçeklerin açtığı ve bahçelerin titizlikle düzenlenerek avlularını ziyaretçilere açtığı bir yarışma. Bu gelenek, Mağribiler tarafından sürdürüldü ve bugün bile birçok evde halen devam ediyor.
Bahçeyi bitkilerle doldurmak ve onların bakımı için sulama sistemlerini düzenli ayarlamak hem bahçe güzelliği hem de evin yazları serin kalması için çok önemli. Bu festival başlı başına bir yaşam tarzına dönüşmüş durumda. Mayıs ayında 13 gün boyunca kapılar açılıyor ve Córdoba’daki bahçelerin güzellikleri tüm ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.
9. Alcazar de los Reyes Cristianos
Alcazar de los Reyes Cristianos ya da Hıristiyan Kraliyet Kalesi, 8. yüzyılda Mağribi halifeliği için bir saray olarak inşa edilmiş. Büyük bir Cordoban simgesi olan Alcazar, 160 yıldan beri hüküm süren İspanyol krallarının ve kraliçelerinin ikametgahı oldu. Christopher Columbus buraya bilinmeyen topraklara yapacağı gezi için kaynak aramaya geldi.
Daha sonra bir hapishane haline gelen Alcazar bugün antik eserler görmek isteyenler için bir kamusal müze halinde. Bununla birlikte, Cordoba’daki bu popüler çekiciliğin ana sebeplerinden biri de Alcazar’ın İslam mirasını onlara uygun çeşmeler ve çitlerle donatılmış arka bahçeleri.
10. Cordoba Mezquita
Mezquita’nın günümüzdeki hali, bir zamanlar Córdoba’yı fetheden çeşitli dinlerin izlerini taşıyor. Orijinal Roma tapınağının yerine Vizigot katedrali konuldu. Mağribilerin şehri ele geçirdiği 8. yüzyılda cami haline geldi. Bir zamanlar bu kutsal Müslüman hac merkezinde Kuran’ın orijinal bir kopyası ve Muhammed’e ait bir kol kemiği vardı.
Cordoba, Hıristiyanlar tarafından fethedildiğinde, 13. yüzyılda bir katedral haline geldi. Bu Cordoba sembolünün çarpıcı İslam mimarisini neyse ki bozulmadan bıraktılar, basitçe kendilerine göre değiştirdiler ve yeniden adlandırdılar.
Calahorra Kulesi, İslam mimarisini temsil eden Cordoba’nın sembol yapılarından. Roma köprüsünün güney ucunda bulunan at nalı şeklindeki kule, Cordoba’nın en eski savunma alanını oluşturuyor. Şehri saldırganlardan korumak için Mağribiler tarafından yaptırılmıştı.
Başlangıçta iki kule arasında kemerli bir kapıdan oluşuyordu; 14. yüzyılda Kral Henry tarafından üçüncü bir kule eklendi. Bugün, Cordoba’nın tarihini sergileyen, Hıristiyanların, Yahudilerin ve Müslümanların barış içinde bir arada yaşadığını gösteren bir müzeye ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, Endülüs’ün yüzyıllar önce ünlü olan erken kültür, bilim ve mühendislik başarılarını sergiliyor.
