Avrupa ülkeleri, Türk seyahat severlerin yurt dışında en sık ziyaret ettiği destinasyonlar arasında. Avrupa ülkelerinin birbirine yakın olan konumu, ulaşım imkanlarının gelişmişliği ve uygun uçak bileti bulabilmenin rahatlığı ile her yıl Avrupa’nın farklı kentlerini binlerce kişi ziyaret ediyor.
Avrupa’da Görmeniz Gereken 5 Şehir
1. Bilbao
Geçmişte Bilbao, Bask bölgesinin ve bulunduğu eyaletin en önemli şehirlerinin arasında bulunuyordu ve büyük bir ekonomi simgesiydi. Olağanüstü genişlemesi ve göz alıcı kültürel gelişimi ancak İç Savaş (1936-1939) ile kesintiye uğradı. Ancak şehir gelir yaratma kapasitesine kısa zamanda kavuştu ve gelişen endüstride iş bulmak isteyen göçmenler için çekici bir bölgeye dönüştü. Kentsel ve endüstriyel bölgeler hızla genişlerken şehrin sınırlarının ötesine taştı ve Ria del Nevron’un iki yakasına ulaşarak komşu yerleşim yerlerine kadar büyüdü ve günümüzün Büyük Bilbao’una dönüştü.
Ancak Bilbao’nun ekonomik patlamasından sonra demir ve çelik endüstrisi 20 yüzyılın sonunda derin bir krize girdi ve bu da şehrin ekonomik gelişiminin temellerini tekrar gözden geçirmesine yol açtı. Birkaç yıl içinde şehir ve çevresi endüstriyel yenilenme zorlukları ve bunların olumsuz sonuçları ile karşı karşıya kaldı.
Yıllar süren finansal belirsizlikten sonra Bilbao bir kez daha çevresel ve kentsel dönüşüme odaklanmış, imkânlarla dolu dinamik bir şehre dönüştü. Eski endüstriyel yerleşimlerden kurtulan şehir şu anda ziyaretçilerine çok daha güzel görünmeye başladığı yeni bir fiziksel değişimden geçiyor. Etkileyici Guggenheim Müzesi ve konferans ve müzik merkezi olan Euskalduna Sarayı, sürekli yeni alanlar kazanan ve bu alanları insanlara geri veren Bilbao’nun ikonları haline geldiler.
Bilbao uçak bileti seçeneklerine göz atın.
2. Köln
Ren Nehri üzerindeki bu canlı şehir uluslararası ticaret fuarları ve konferansları, sayısız büyük organizasyonları ile kültürel aktivite bolluğu sunuyor. UNESCO Dünya Mirası alanı Köln Katedrali ve şehrin 12 büyük romanesk kiliseleri ziyaretçiler üzerinde unutulmaz bir etki bırakıyor. Dahası mı? Katedraller şehri Köln her tarza ve her döneme ait yüksek kalitede sanat hazinelerini sergileyen birçok müze ve galeriye de sahip.
Alışveriş yapabileceğiniz sokakları, Köln’ün yerlileri tarafından “Veedel” olarak adlandırılan şehrin karakteristik bir mahallesi olan “Eski Şehir” deki ara sokaklarıyla Almanya’nın en büyük alışveriş şehirlerinden bir tanesi. Tabii ki Almanya’nın büyük şehirleri arasında bar ve taverna yoğunluğu en yüksek şehir olan Köln’ün muhteşem ve heyecan verici gece hayatını da unutmayalım. Yaklaşık 3300 bar, kulüp ve restoran ziyaretçileri soğuk bir Kölsch birasının tadını çıkarmaya davet ediyor.
Köln Almanya’nın birçok diğer büyük şehrine nazaran çeşitlilik, canlılık ve sevecenlik açısından daha zengin. Köln tarzı hayat son derece bulaşıcı ve sadece bu bile Köln ‘nü ziyaret etmek için yeterli bir neden.
3. Gdansk
Gdansk gibi başka bir yer yok. Diğer şehirler Gdansk’a ancak benzeyebilirler. Eşsiz konumu ve bin yılı aşkın tarihi Gdansk’ın etkileyici ve kendine has karakterini şekillendirmiş ve şehre Avrupa şehirleri arasında güçlü ve kesin bir itibar kazandırmıştır. Yine de şehir birçok gizem barındırır ve Gdansk’ın başka bir yerle karıştırılmasını imkânsız kılan bir ruhu vardır.
Özgürlük olmadan Gdansk olmaz. Cesaret ve özgürlük. Yüzyıllar boyunca Gdansk insanları bu meziyete çok değer vermişlerdir ve bu meziyet şehrin eşsiz özgün atmosferini (genius loci) şekillendirmiştir. Bu sadece tarihi şehir merkezinin zengin evlerinde hissedilmez, Yeni şehrin tersane vinçlerinde; güzel, kumlu sahillerinde endüstri sonrası konaklarında, parklarında ve tünellerinde bile hissedilir. Gdansk’ta özgürlük her zaman her yerde, öyle ki neredeyse dokunabilirsiniz ve özgürlük burada ilhamın kaynağıdır.
Çağdaş Gdansk ise gelişen bir kültür, bilim, spor ve eğlence merkezi, modern bir metropol ve dünyanın amber başkenti olarak da çekici bir turistik destinasyon.
Aynı zamanda UEFA Euro’ya ev sahipliği yapan nefes kesici PGE Arena da Gdansk’ın şüphesiz bir diğer ilgi odağı.
Gdansk günümüzde Dünya müzakerelerinin merkez noktası haline geldi. Sanatçı ve moda tasarımcılarının Hayal güçlerini uyarıyor; sanatçılara ilham veriyor ve dünyanın en yenilikçi ekonomik trendlerini kendine çekiyor. Şehir aynı zamanda güçlü bir konferans merkezi. Lech Walesa Havaalanı, AmberExpo Gösteri ve Konferans Merkezi ve yeni açılan oteller gibi yapılan yeni yatırımlar binlerce iş turistini mıknatıs gibi çekiyor.
Gdansk en yeni teknolojik yeniliklerin, konferansların ve iş toplantılarının şehri olduğu için katılımcılar GCBeVENT’den faydalanabilirler. Bu uygulama Polonya’nın ücretsiz sunduğu önder çözümlerinden sadece biri. iOS, Android, Windows ve Blackberry olmak üzere dört ayrı işletim sisteminde çalışabilen GCBeVENT organizasyonlarda düzenlenen konferanslar, toplantılar ve şehir oyunlarında kullanılabilmesinin dışında organizasyonlara tamamlayıcı teklifler de sunuyor.
İlgi çekici ve çarpıcı bir şehir olarak Gdansk meşhur İngiliz rehber kitabı yayıncısı Dorling Kindersley Eyewitness Travel tarafından dünyada kesinlikle gidilmesi gereken 10 turistik destinasyondan biri olarak seçildi. New York Times gazetecileri dünyanın 40 en turist dostu yerleri listelerine Gdansk’ı da eklediler.
4. Le Havre
Mimarisi, modernliği ve empresyonizmin doğum yeri olarak UNESCO tarafından ödüllendirilen; yüzünü denize ve geleceğe çevirmiş şehir sizi sürekli olarak şaşırtacak. Hırslı ve gerçekçi bir liman olan Le Havre Limanı başarılı ticaret, açık deniz gezileri ve su sporlarını birleştiriyor.
5. Varşova
Varşova herhangi bir Avrupa başkentinin sunabileceği her şeye sahip olan modern ve dinamik bir metropol. Doğu ve Batı Avrupa’nın kesiştiği yerde bulunan Varşova değişik kültürler arasında bir diyalog platformu. Varşova’yı diğer şehirlerden ayıran özelliği ise açıklık ve yaratıcılığı değişik etkilerde kullanabilme becerisi.
Hareketli kültürel yaşamı, sayısız festivalleri, sanat organizasyonları, modern müzeleri ve şehrin neredeyse çeyreğini kapsayan yeşil alanları sayesinde Varşova, her müzik severin, sanat meraklısının ve tarih uzmanının beklentilerini kesinlikle aşıyor. Tüm bunlardan bahsettikten sonra Polonya’nın başkentinde bir hafta sonu geçirmenin unutulmaz olacağının garantisini verebiliriz.
Varşova’da her ay yüzün üstünde kültürel organizasyon gerçekleşiyor. Birçoğu iyi tanınmış uluslararası sanatçı ve dünyanın her yerinden gelen izleyicileri misafir ediyor. Frédéric Chopin’in çocukluk ve gençliğinin şehri olan Varşova, Uluslararası Chopin Piyano Yarışması veya Chopin ve onun Avrupa Festivali Gibi devasa ve takdir gören organizasyonlara ev sahipliği yapmaktan gurur duyuyor. Aynı zamanda bu muhteşem romantik kompozitöre ithaf edilerek düzenlenen Royal Łazienki Park açıkhava konserleri gibi sayısız küçük konser de yer alıyor.
Varşova’nın çalkantılı ancak etkileyici Çağdaş tarihini öğrenmek isteyenler uluslararası ziyaretçiler tarafından Varşova’nın en tanınmış turistik mekânı olarak bilinen Varşova Yükseliş Müzesi’ni ziyaret edebilirler. Bir diğer ultramodern ve ilginç şekilde tasarlanmış müze ise 2013’te açılan Polonyalı Yahudiler Tarihi Müzesi. Yüzyıllardır Polonya kimliği taşıyan en önemli etnik azınlıkları hakkında bilgi sahibi olma fırsatı sunuyor. Ebeveynleri ile seyahat eden çocukların kesinlikle çok beğenecekleri Kopernik Bilim Merkezi merak uyandıran ve etkileyici modern bilim dünyasının keşfedilmesini sağlayan interaktif bir müze.
