Lihtenştayn Gezi Rehberi

Lihtenştayn Gezilecek Yerler: Görülmesi Gereken 7 Yer

Turna Genel

Zihninizde şehir görünümlü küçücük bir ülke hayal edin. Öyle küçük ki komşu ülkelerin askerleri keşif turları sırasında yanlışlıkla bu ülkenin topraklarına girip tur atabiliyor. Şaka yapmıyoruz. İsviçre ile Avusturya sınırında bulunan Lihtenştayn tam da bu tarife uyuyor. Resmi ismi Lihtenştayn Prensliği olan bu Orta Avrupa ülkesi 160 kilometrekarelik yüzölçümüyle dünyanın en küçük ülkelerinden biri. Küçük tanımını kafanızda daha iyi canlandırabilemeniz için ülkeyi bir uçtan bir uca yürüyerek iki ya da üç saatte katedebileceğinizi de öğrenmenizde yarar var. ‘Madem bu kadar küçük biz bu ülkeye gidip ne yapalım ki’ diyenler, sizin için küçük bir liste hazırladık.

Milli sporu kayak olan, yüksek rakımlı ve genel olarak ılık bir iklime sahip Lihtenştayn’da kış ayları kar yağışlı ve soğuk geçiyor. Lihtenştayn’ı Alp Dağlarında kayak yapmak için ziyaret etmek isteyenler ise genellikle, Kasım ayından Nisan ayına kadar oldukça ideal olan dönemi tercih ediyor. Gezmek için geliyorsanız da ilkbahar mevsimi sonundan sonbaharın ortalarına dek iklim oldukça müsait. Zira Lihtenştayn’da yeşilinin her tonuna rastlamak mümkün oluyor.

Ülkenin en büyük şehri olan başkent Vaduz, minicik bir kent olmasına karşın 30’dan fazla bankaya ev sahipliği yapıyor. Şehrin ana ve en önemli caddesi olan Peter Kaiser Caddesi ve sokakları ise pek çok heykelle süslü. Ülkede ve özellikle de Vanduz’da gezerken veya herhangi bir yerde yemek yerken önemli bürokratları, hatta bakanları yan masanızda görmeniz mümkün.

Şahane mimarisini evlerin, şatoların ve kiliselerin oluşturduğu, sakin ve huzurlu bir ülke olan Liechtenstein, İsviçre ve Avusturya’nın arasında düzlük bir alana kurulu olsa da Avusturya tarafına geçtiğiniz anda sizi heybetli karlı dağlar karşılıyor. Bu ülkede mutlaka şans vermeniz gereken rotalar bu şekilde sıralanıyor.

Ülkenin başkenti olan Vaduz şehrinde, Alplerin yamaçlarında yer alan Schloss Vaduz, 12. yüzyılda inşa edilen tarihi bir şato. Ülkenin sembol yapılarından biri olarak da bilinen bu şato, günümüzde prensin ikametgahı olarak kullanılıyor. Normal günlerde halka kapalı olan bu saray, Lihtenştayn’ın ulusal bayramı olan 15 Ağustos günü halka açılıyor. Bu nedenle şatonun içini görmek isteyenler, seyahat tarihlerini bu güne göre ayarlayabilir.

Ülkenin turistik noktalarının büyük bölümüne ev sahipliği yapan Vaduz şehrine gittiğinizde Neo-Gotik bir kilise olan Vaduz Katedrali (Vaduz Cathedral/Cathedral of St. Florin)’ne uğramayı ihmal etmeyin. 1874 yılında Friedrich von Schmidt tarafından inşa ettirilen bu yapı, Koruyucu aziz Florinus of Remüs’e ithaf edilmiş.

Avrupa’da kayak yapmak isteyenlerin buluşma noktası olan Alp Dağları, modern kayak tesisleri ve kış sporlarına elverişli pistleriyle meşhur. Kasım ayı itibariyle kayakseverlerin akınına uğrayan bu yerde oldukça eğlenceli zamanlar geçirebilirsiniz. Eğer ilk kez kayak yapacaksanız bir uzmandan yardım almayı da unutmayın.

Lihtenştayn Sanat Müzesi (Liechtenstein Art Museum)’nin hazırlanmasında İsviçreli mimar Meinrad Morger, Christian Kerez, Heinrich Degelo’nun büyük emeği var. Ülkedeki ulusal ve modern sanat çalışmalarının sergilendiği bu müze, sanatseverlerin uğrak adreslerinden biri. Siz de bu müzeyi ziyaret ederek ülkedeki sanatsal çalışmalar hakkında fikir edinebilirsiniz.

Güney Lihtenştayn’da bulunan Balzers kasabası, yaklaşık 6 bin kişilik nüfusu, doğal güzellikleri ve huzurlu dolu atmosferiyle ülkenin en ünlü yerleşim yerlerinden. Ülkeye gelen turistleri de doğallığı ve sakinliğiyle cezbeden bu kasabaya gitmeden Lihtenştayn’dan ayrılmamalısınız.

Lihtenştayn’ın kuzeyinde, doğanın sessizce hüküm sürdüğü Ruggeller Riet, bahar aylarında adeta masalsı bir tabloya dönüşüyor. Mayıs sonu ile Haziran başında açan mavi Sibirya süsenleri, bu sulak alanı renklendirirken gökyüzünde leyleklerin süzülüşü de keşfe değer güzellik sunuyor. 220 dönümlük bu koruma alanı, yürüyüş parkurları boyunca uzanan zengin flora ve faunasıyla kuş gözlemcileri için de ideal bir durak. Turna Mobil Uygulama

Lihtenştayn’ın en etkileyici yürüyüş rotalarından biri olan Fürstensteig, Treisenberg’in kuzeyinde, Ratikon dağlarının sarp kayalıklarına oyulmuş dar ve heyecan verici bir patika. Yaklaşık 6,4 km süren rota, 2,5 saatte tamamlanıyor ve Drei Schwestern zirvelerine açılan manzarasıyla büyülüyor. Zincir korkuluklarla desteklenen geçitler yükseklik korkusu olanlar için zorlayıcı olabilir.

Umuma Mahsus pasaport sahiplerinin, bu küçük ve şirin ülkeyi ziyaret etmek için geçerli bir Schengen vizesine sahip olması gerekiyor. Schengen sahasına dahil olan Lihtenştayn, kapıda vize vermiyor; dolayısıyla seyahat planından önce İsviçre temsilciliğinden vize başvurusu yapmanız gerekiyor.

Liechtenstein’a ülkemizden direk uçuş bulunmadığından, en yakın havalimanlarının bulunduğu Zürih veya Avusturya Feldkirch’e uçup, bu şehirlerden kara yolu ile veya demir yolu aracılığı ile Liechtenstein’a ulaşabilirsiniz. Bu şirin ülkeyi keşfetmek için tek yapmanız gereken bir Zürih uçak bileti almak.

İlk kez Lihtenştayn’a gidiyorsanız, Vaduz konaklama için harika bir başlangıç noktası. Sanat galerileri, tarihi yapılar ve Alpler’e uzanan manzaralarla iç içe bu şehirde her bütçeye uygun otel seçenekleri hizmet veriyor. Doğayla baş başa bir tatil hayal ediyorsanız, Malbun’un dağ köyü atmosferi tam sizlik. Daha uygun fiyatlı bir alternatif arıyorsanız da sınırın hemen ötesindeki İsviçre kasabası Buchs konforlu ve stratejik bir konaklama vadediyor.

Lihtenştayn’ı keşfetmek için en ideal zaman, ilgi alanlarına ve seyahat beklentilerine göre değişiklik gösteriyor. Yaz ayları doğa yürüyüşleri, bisiklet turları ve açık hava etkinlikleri için ideal özellik taşıyor. Bahar ve sonbahar aylarında ise hem hava daha ılık seyrediyor hem de kalabalıklar azalıyor. Kış mevsimi, özellikle Malbun’daki kayak pistleriyle ön plana çıkıyor. Yılın her dönemi ayrı bir güzellik sunan bu küçük ülke, doğa ve huzuru bir arada arayanlar için dört mevsim ayrı güzelliklerle keşfinizi bekliyor.

Lihtenştayn mutfağı, Alpler’in sıcaklığını sofralara taşıyan lezzetlerle renkleniyor. Yumurta, un ve peynirle hazırlanan geleneksel Käsknöpfle mutlaka tadılması gerekenler arasında yer alıyor. Elma püresiyle birlikte servis edilen bu yemek adeta ülkenin lezzetli özeti niteliği taşıyor. Patatesli Rösti, ıspanak dolgulu Schlutzkrapfen ve sıcak Apfelstrudel gibi komşu mutfaklardan esinlenen tatlarla da bu sevimli ülkenin keşfine lezzet katma olanağı yakalanabiliyor.

Lihtenştayn, küçük yüzölçümüne rağmen kültürel takvimiyle göz dolduruyor. 15 Ağustos’taki Ulusal Gün’de Vaduz sokakları müzik, dans ve havai fişeklerle canlanıyor. Temmuz’da Vaduz Film Festivali sinemaseverlere açık hava gösterimleriyle renkli günler yaşatıyor. Schaan’daki Canavar Konseri, geleneksel Fasching ruhunu yaşatırken; Eschen’deki Gitar Günleri Avrupa’nın önde gelen müzisyenlerine sahne oluyor. Kış sonrası Treisenberg’de kutlanan bahar festivalleri ise klasik müzik ve yerel tatlarla doğanın uyanışını selamlamak için eşsiz bir fırsat vadediyor.


Turna Otel
Gazetecilik mezunu. Gezer, tozar, yazar ve bolca güler. :)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir