Antalya Gezi Rehberi

Şahane Tatil Rotası: Adrasan

Turna Genel

Antalya, yaz aylarında tatil denildiğinde Türkiye’de akla gelen ilk yerlerden. Batıdan doğuya Akdeniz boyunca sıralanan turizm merkezlerini her yıl binlerce kişi ziyaret ediyor. Adrasan ise Antalya’da en çok ziyaret edilen, doğal güzellikleri, eşsiz sahili, bakir koyları ve turizm işletmeleriyle dikkat çeken muhteşem bir tatil destinasyonu.

Antalya uçak bileti seçeneklerine göz atın.

Antalya’nın Kumluca ilçesine bağlı olan Adrasan, Musa Dağı eteklerinde konumlanıyor. Olimpos-Beydağları Sahil Milli Parkı sınırları içerisinde yer alan bu eşsiz tatil merkezi Antalya’da en güzel kumsallara sahip olan yerlerden.

Adının Anadolu’nun en eski yerleşimcileri olan Luvilerden geldiği düşünülen Adrasan’ın Ana Tanrıça Ülkesi anlamına geldiğine inanılıyor. Üç tarafı denizlerle çevrili, bir tarafı ise alabildiğince yeşil olan Adrasan, sakin, huzurlu bir atmosfere sahip.

1960’larda adı Çavuşköy olarak değiştirilse de herkesin zihninde, kalbinde Adrasan olarak anılmaya devam ediliyor. Antalya şehir merkezine 95 km uzaklıktaki Adrasan, Olimpos ve Çıralı sahillerine de oldukça yakın bir konumda.

Oldukça korunaklı bir koyun kıyısında yer alan Adrasan’da ana yerleşim yeri deniz kıyısından 4 km kadar içeride. Tersten esen rüzgar nedeniyle teknelerin koya yanaşmasında sorun yaşandığından tarih boyunca antik kent ya da yerleşim yeri kurulmayan Adrasan sahili, günümüzde birbirinden güzel butik oteller, pansiyonlar, restoran ve kafelere ev sahipliği yapıyor.

Suluada, Sazak, Ceneviz, Korsan Koyu ve Olimpos gibi merkezlere düzenlenen tekne turlarının da kalkış noktası olan Adrasan’da sadece bu işle uğraşan 80’den fazla kayıtlı tekne var.

Adrasan’ı sadece bir sahil kasabası olarak tanımlamak büyük haksızlık olur. Burası, doğanın cömertçe davrandığı, tarihiyle büyüleyen, her adımda farklı bir manzara sunan eşsiz bir coğrafya olarak keşfe değer pek çok güzellik saklıyor. Adrasan koyları sadece denize değil, dinginliğe açılıyor. Şimdi gelin, Adrasan’ın gözlerden uzak saklı güzelliklerine ve her köşesi ayrı hikaye barındıran duraklarına uzanan bir ön keşfe çıkalım.

Adrasan dendiğinde akla ilk gelen elbette ki uzun ve huzur dolu plajı oluyor. Bu plaj, ince kumlu yapısı ve adım adım derinleşen denizi sayesinde çocuklu aileler için de oldukça ideal özellik taşıyor. Bu plajda gün boyunca denizin tadını çıkarabilir, akşamüstü kıyıya yanaşan tekneleri izleyerek gün batımını karşılayabilirsiniz.

Plaja paralel akan Adrasan Deresi’nin kıyısında sıralanan restoranlar keyifli bir mola vadediyor. Ahşap masalar, serin dere suyu, ağaç gölgeleri ve yöresel tatlarla dolu menüler… Kahvaltıdan akşam yemeğine kadar her öğünde bu atmosferin tadını çıkarabilirsiniz.

Maldivler benzetmesi inanın boşuna değil. Suluada’nın bembeyaz kumsalları ve turkuaz denizi sizi büyülemeye aday. Adrasan limanından her sabah düzenlenen tekne turlarıyla bu adaya ulaşabilir, gün boyunca farklı koylarda yüzme molalarıyla mavinin binbir tonunun tadını çıkarabilirsiniz.

Adrasan’a yalnızca 25 dakika mesafede konumlanan Olimpos, hem antik kalıntılarıyla hem de doğayla iç içe geçmiş atmosferiyle gezginlerin uğrak durakları arasında yer alıyor. Likya medeniyetinin izlerini taşıyan bu kent, aynı zamanda macera ve mitolojinin buluştuğu bir tarih durağı olarak ilgi çekici bir keşif vadediyor.

Olimpos ve Çıralı Sahili

Bu iki sahil hem el değmemiş doğası hem de caretta carettalarıyla tanınıyor. Bu rotada gündüz denize girip akşam saatlerinde yürüyüş yapabilir, gün batımını falezlerin ardında izleyebilirsiniz. Geceleri ise sessizlik ve yıldızlarla baş başa kalacağınız eşsiz bir atmosferde keyifli saatler geçirebilirsiniz. Turna Mobil Uygulama

Taşların arasında yüzyıllardır sönmeyen alevler… Antik efsanelere konu olan Yanartaş, hem eşsiz bir doğa harikası hem de tarihi bir mucize. Bu durağı özellikle gün batımından sonra ziyaret etmelisiniz. Çünkü alevlerin parıltısı akşam saatlerinde büyüleyici bir hal alıyor.

Adrasan, dünyanın en uzun ve en etkileyici yürüyüş rotalarından biri olan Likya Yolu’nun önemli bir geçiş noktası olarak da önemli bir yere sahip. Kısa parkurları deneyimleyebilir ya da birkaç saatlik yürüyüşlerle bölgenin eşsiz manzaralarını yüksekten izleyebilir, Gelidonya Feneri’ne uzanan rotalarda doğanın tüm renklerine tanıklık edebilirsiniz.

Karaöz yönünde, çam ağaçlarının arasında gizlenmiş bu koy, doğayla baş başa kalmak isteyenlerin favorisi konumunda yer alıyor. Kalabalıktan uzakta, huzurlu bir mola noktası olarak mutlaka şans vermeniz gereken duraklar arasında.

Korsan Koyu’nun hemen üst kısmında yer alan, Helenistik döneme ait küçük ama etkileyici bir antik liman kenti olarak gezilecek yerler listenize eklemeniz gereken duraklar arasında. Tabelası yok, ama kalıntılar hala ayakta. Tarihi keşifler ilginizi çekiyorsa, bu durağa şans vermeyi sakın unutmayın.

Fenere çıkan yolun dışında kalan, deniz manzaralı uçurum boyunca yürüyüş yapabileceğiniz sevimli patikalar mevcut. Özellikle gün doğumu veya gün batımı saatlerinde bu rota, fotoğrafçılar için keşfe değer pek çok güzellik saklıyor.

Adrasan merkezine oldukça yakın konumlanan, yürüyerek bile ulaşılabilen ve teknelerin nadiren uğradığı sakin bir yüzme noktası. Su altı gözlemi için şnorkelle yüzmeye de çok uygun.

Adrasan’da Nerede Kalınır?

Adrasan otelleri doğayla baş başa kalmak isteyenler için tam bir hazine niteliği taşıyor. Büyük şehirlerin yorucu gürültüsünden uzak, çoğunlukla aile işletmesi olan butik pansiyonlar, bungalovlar bu bölgede ön plana çıkıyor. Sabahları kuş sesleriyle uyanmak, kahvaltınızı portakal ağaçlarının gölgesinde yapmak ya da otelinizden çıkıp birkaç adımda denize ulaşmak bu destinasyonun güzelliğine güzellik katıyor. Eğer sade ama huzurlu bir tatil hayal ediyorsanız, Adrasan konaklama seçenekleriyle bu hayalinizi gerçek kılmaya aday bulunuyor.

Adrasan’a ulaşım hakkında tüm detaylar için Adrasan’a Nasıl Gidilir? yazımıza göz atabilirsiniz.

Adrasan’da ne yenir sorusunun cevabı, doğanın sunduğu taze lezzetlerde gizleniyor. Denizle iç içe bir tatil beldesi olan Adrasan’da güne serpme köy kahvaltısıyla başlamak adeta bir ritüel. Taze sıkılmış portakal suyu, keçi peyniri, köy yumurtası ve ev yapımı reçeller özellikle de turunç reçelleri sofranın demirbaşları arasında bulunuyor. Öğle ve akşam saatlerinde ise deniz ürünleri ön plana çıkıyor. Izgara balık, tereyağında karides ya da odun ateşinde pişmiş kalamar en çok tercih edilen lezzetler arasında yer alıyor. Adrasan Deresi kıyısındaki restoranlarının menülerinde kabak çiçeği dolması, zeytinyağlı enginar, köy tavuğu gibi yöresel tatlar da sizi bekliyor.

🛶 Sabah saatlerinde kano kiralayarak bölgeyi sessizlik içinde keşfedin.
🌅 Gelidonya Feneri’nde gün batımını izleyin, unutulmaz manzaralara tanıklık edin.
🐠 Suluada tekne turuna katılıp turkuaz renkli suların tadını çıkarın.
🔥 Gece Yanartaş’a yürüyerek eşsiz bir deneyime adım atın.
🍳 Adrasan Deresi kenarında doğal bir köy kahvaltısının tadını çıkarın.
🎒 Likya Yolu’nda kısa bir yürüyüşle doğanın en el değmemiş haliyle tanışın.

Turna Otel

author
Seyahat yazarı ve blogger. Yolda olmak duygusuna aşık birisi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir