Moğolistan Gezi Rehberi

Moğolistan’da Görülmesi Gereken 12 Yer

Turna Genel

Asya coğrafyasında bulunan Moğolistan, yüzyıllardır süregelen köklü göçebe kültürü, güler yüzlü ve misafirperver insanları, yerel gelenekleri, zengin tarihi dokusu ve göz kamaştıran doğasıyla görenleri kendine hayran bırakıyor. Eğer siz de çadırda konaklayıp, yıldızların gecenin karanlığında size yol gösterici olmasını istiyorsanız, seyahat rotanıza Moğolistan’ı eklemeyi ihmal etmemelisiniz. İşte bu etkileyici ülkede gezerken görebileceğiniz harika yerlerden bazıları.

Gorkhi-Terelj National Park (Gokhi Tereli Ulusal Parkı), ülkenin en popüler doğa alanlarından biri. İş stresi ve kalabalık şehir yaşamından bunalıp, Moğolistan’ın şahane doğası ile buluşmak isteyenler seyahatleri sırasında Gorkhi-Terelj National Park’ı mutlaka ziyaret etmeli. İçinde kamp alanları ve bir Budist tapınağı da bulunan Gorkhi-Terelj National Park, yaban hayatını ve kuş türlerini gözlemek için oldukça ideal bir adres.

Eğer bu ülkeyi ziyaret ettiğinizde görüntüsüyle nefes kesen doğal güzellikleri ve şahane manzaraları keşfetmek istiyorsanız, Gobi Gurvansaikhan National Park (Gobi Gurvansaikhan Ulusal Parkı)‘nı mutlaka görmelisiniz. Enfes görüntüler oluşturan zengin bitki örtüsü, canlı çeşitliliği ve tertemiz havasıyla ilgi odağı olan bu doğa alanı, huzur dolu atmosferiyle de öne çıkıyor.

Günbatımında kırmızı ve turuncu renklere bürünen etkileyici uçurumlarıyla ünlü Flaming Cliffs, Gobi Çölü’nde bulunuyor. Flaming Cliffs’de görülmesi gereken bir diğer önemli şey ise milyonlarca yıllık bir yaşamın izlerini günümüze taşıyan dinazor fosilleri. Bu harika zamanları ölümsüzleştirmek için yanınıza fotoğraf makinenizi almayı da unutmayın.

Sukhbaatar Square (Suhkbaatar Meydanı), ülkenin başkenti olan Ulan Batur şehrinin en kalabalık ve hareketli noktalarından biri. Ülkenin bağımsızlığını kazanmasında önemli rolü olan Moğol Halk Partisi Kurucusu Damdin Sukhbaatar’ın adını taşıyan ve Hükümet binasına da ev sahipliği yapan bu meydanda, resmi günlerde ve bayramlarda çeşitli etkinlik ve törenlere de düzenleniyor.

Gandantegchinlen Manastırı, Ulan Batur şehrinde yer alan dini bir yapı. Halk arasında Gandan ismiyle de anılan tarihi manastır, 1809 yılında 5. Jebtsundamba Khutuktu tarafından inşa ettirildi. 1990 yılında restore edilen yapı, 1994 yılından bu yana da devlet koruması altında bulunuyor. Gandantegchinlen Manastırı, 26 buçuk metre yüksekliğindeki Avalokiteśvara heykeli ve renkli iç süslemesiyle de görenleri cezbediyor.

Bu müze, Moğolistan’ın binlerce yıllık geçmişinin bir özetini görmek isteyenler için çok uygun. Ülkedeki göçebe kültürün hikayesi, tarihi kostümler, eski savaş ekipmanları ve daha birçok bölüm ziyaretçilerini adım adım Moğol tarihinin içine çekiyor. Ulanbatur’da yer alan müze çok da büyük değil ama içerik o kadar dolu ki, gezerken hiç sıkılmadan saatlerin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.

Ulanbatur’un kalbi diyeceğiniz bir yer varsa o da Suhkbaatar Meydanı’dır. Şehrin en geniş ve en hareketli meydanı olan bu alan, adını Moğolistan’ın bağımsızlık kahramanlarından Damdin Sühbaatar’dan alıyor. Meydanda hükümet binaları, opera binası ve hatta güzel bir şehir atmosferi için açık alan etkinlikleri bulabilirsiniz. Günün herhangi bir saatinde buraya uğradığınızda, Moğolistan’ın şehir yaşamını içinizde hissediyorsunuz. Turna Mobil Uygulama

Moğolistan’a gelip de Cengiz Han’ın izini sürmeden dönmek olmaz. Başkent Ulanbatur’a yaklaşık 50 kilometre uzaklıktaki bu devasa atlı heykel, zaten daha yaklaşırken kendini belli ediyor. Paslanmaz çelikten yapılan heykel 40 metreyi aşıyor ve tepesine çıktığınızda uçsuz bucaksız bozkırı kuş bakışı izleme şansınız oluyor. Heykelin altında küçük bir müze ve hediyelik eşya bölümü de var. Tarihle manzaranın bu kadar güzel birleştiği çok az yer var gerçekten.

Ulanbatur’un güneyindeki bir tepede yer alan Zaysan Anıtı, Sovyet askerlerini anmak için yapılmış bir yapı. Anıtın etrafını saran mozaiklerde Sovyet-Moğol ilişkilerini anlatan sahneler görebilirsiniz. Ancak buranın asıl sürprizi, tepeye çıktığınızda karşınıza çıkan şehir manzarası. Burası özellikle gün batımında nefis oluyor.

Türk tarihine ilgi duyuyorsanız, Orhun Yazıtları’nı da mutlaka görmelisiniz. Moğolistan’ın Karakurum bölgesine yakın bir noktada bulunan bu yazıtlar, Göktürk dönemine ait ve Türk dilinin bilinen en eski yazılı kaynakları arasında yer alıyor. Yazıtların bulunduğu alan hem tarihi hem de doğasıyla harika. Sanki tarihin tam ortasında durmuşsunuz gibi bir his veriyor. Sessiz, sakin ama çok derin bir anlamı olan bir durak.

Moğolistan’ın Mavi İnci’si olarak bilinen Khuvsgul Gölü, ülkenin en berrak ve en büyüleyici doğal güzelliklerinden biri. Sibirya’nın ünlü Baykal Gölü’nün kardeşi olarak da bilinen bu göl, kuzeyde Khuvsgul bölgesinde bulunuyor. Etrafı ormanlarla çevrili bu dev göl hem huzurlu hem de serin bir kaçamak sunuyor. Dilerseniz tekne turuna çıkabilir ya da sadece gölün sakinliğine kendinizi bırakabilirsiniz.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Orhun Vadisi, Moğolistan’ın hem tarihi hem de doğal mirasının simgesi. Göktürk, Uygur ve Moğol devletlerinin izlerini taşıyan bu geniş vadi, size tarihin koridorlarında geziyormuş hissi veriyor. Orhun Irmağı’nın kıyısında uzanan bu bölge, hem manzarası hem de barındırdığı tarihi kalıntılarla büyüleyici bir deneyim sunuyor. Eğer imkanınız ve vaktiniz varsa bu vadideki binicilik turlarına da bir göz atabilirsiniz.

Bu büyüleyici ülkeyi keşfetme hayalleri kuranlar, Moğolistan uçak bileti kampanyalarına göz atarak seyahatleri için hızlı bir başlangıç yapabilir. Moğolistan’a gidecek Türk vatandaşlarının bir ayı aşmayacak seyahatleri için vize alma zorunluluğu da yok.

Turna Otel
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi, Gazetecilik Bölümü Mezunu. Muhabir, Seyahat Yazarı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir