Ülkeler Seyahat Rehberi

Dünyanın En Güzel, Buram Buram Tarih Kokan Cafeleri

Turna Genel

Kafeler, 19. yüzyılın başlarında şehrin aydın insanlarının takıldıkları yerler olmaya başladıktan sonra yavaş yavaş kültürel bir değer haline gelmeye başladı. O dönemde hizmet vermeye başlayan ünlü kafeler günümüzde restoran halini almışken bazıları kültürel miraslarına sahip çıkmayı tercih etmiş durumda ve misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Dünyanın en büyük kafe şehirleri Paris, Viyana, Venedik ve Budapeşte olarak biliniyor. Dünyanın en güzel cafelerine uzanan renkli bir keşfe hazırsanız, rehberimiz başlıyor!

Dünyanın En Güzel Cafeleri

1. Cafe Majestic, Porto

Portekiz’in en meşhur kafeleri doğal olarak başkentinde bulunuyor fakat Lisbon’un Cafe A Brasileira ve Versailles gibi kafeleri de kesinlikle muhteşem tasarımlara sahip. Ve bize göre dünyanın en etkileyici kafelerinden biri olan Cafe Majestic de burada bulunuyor. Kafenin cephesinden iç tasarımına kadar her şey burayı turistik bir mekan olmaktan çok daha fazlası haline getiriyor. Ana bölümü ve kış bahçesiyle yaşatmış olduğu muhteşem Belle Epoque atmosferiyle ismini yaşatmaya devam ediyor.

Siz de Porto uçak bileti kampanyalarını takip ederek, bu özel mekanı görme fırsatı elde edebilirsiniz.

2. Cafe Confeitaria Colombo, Rio de Janeiro

Avrupa’nın büyük kafelerinden ilham alınarak yapılmış olan Confeitaria Colombo 20. yüzyılın başlarında başlı başına Rio’da bulunma sebebi gibiydi. Gösterişli balolar ve kültürel etkinliklerin yanında şehrin yüksek sosyetesinin bir araya gelip gündemi paylaştıkları bir yerdi. Devasa ve renkli camı, karo çinileri ve aynalı iç tasarımı için Fransa, Portekiz ve Belçika’dan birçok materyal getirilmiş ve sonunda göz alıcı güzellikte bir art nouveau kafe ortaya çıkmış. Klasik Brezilya mutfağı, nefis hamur işi yada sadece bir bardak çay veya meşhur Brezilya kahvesi için mutlaka gidilmesi gereken bir yer.

3. Caffe Gambrinus, Napoli

Napoli’nin Gambrinus’u sadece şehrin en eski kafesi olduğu için değil, 19.yüzyılın başlarında kraliyet ailesini, sanatçıları ve ünlüleri harika tasarımıyla kendisine bağlamış olduğu için efsanevi bir yer. Zamanın en iyi sanatçılarının eserlerinin de bulunduğu bu mekanda, kahve ve tatlınızın tadını çıkarırken antikaların güzelliğinin farkına varacaksınız. Dışarıda da masalar bulunuyor ancak içerisi o kadar güzel ki hiç dışarı çıkmak istemeyebilirsiniz. Zaten bu yüzden kafe “Nepal’in oturma odası” olarak da biliniyor.

Napoli uçak bileti seçeneklerine göz atın.

4. Cafe Tortoni, Buenos Aires

Bu art nouveau kafe yıllar geçse de halen Buenos Aires’in en köklü kültürlerinden birini yansıtıyor. Şehrin birçok ünlü isminin ikinci evi gibi bir yer ve renkli camları, mermer, bronz, ahşap işlemeleri ve duvardaki fotoğrafları kesinlikle görülmeye değer. Mekanda şık kahve ve tatlı sunumlarına ek olarak tango gösterileri ve şiir resitalleri de düzenleniyor. Yerli halk mekana turistlerden çok daha fazla ilgi gösteriyor, özellikle “chocolate con churros” yoğun rağbet görüyor.

5. Caffe Greco, Roma

Roma’nın en eski ve en meşhur kafesi Avrupa tarihinin unutulmaz birçok ünlüsüne hizmet etmiş ve halen aydınların ve politikacıların uğrak durağı rolünü üstleniyor. Yeri şehrin en lüks alışveriş merkezi ve turist bölgesi olan Piazza di Spagna civarında bulunuyor ve her zaman kalabalık olacağı su götürmez bir gerçek. Dekorda aynalar, romantik resimler, ahşap, mermer ve döneme ait mobilyalar kullanılmış. Bu özel mekanla tanışmak için yapmanız gereken tek şey ise bir İtalya uçak bileti almak ve renkli bir keşfe adım atmak.

6. Cafe de la Paix, Paris

Dünya’nın ilk kafesinin Paris’ Le Procope olduğu söylenir ancak şehrin en meşhur kafeleri Cafe Flore ve les Deux Magots. Tüm gezi rehberlerinde görebileceğiniz bu kafeler turistler tarafından sürekli olarak ziyaret ediliyor. Cafe De La Paix’de bir o kadar turistik ancak onu diğerlerinden farklı kılan özellik Paris kafeleri arasında en eşsiz iç tasarımına sahip olması. Bu mekan hemen karşısında bulunan Opera evi ile aynı tasarımcının eseri.

Turna’da avantajlı fiyatlarla keşfinizi bekleyen  Paris otelleri ise bu rotada başlı başına ayrıcalıklı bir deneyimin kapılarını aralamak için keşfinizi bekliyor.

7. Cafe Imperial, Prag

Prag’ın gösterişli kafe sosyetesi 19. yüzyılın sonlarına doğru birçok yeni mekanın açılmasında öncü oldu. Çoğu II. Dünya savaşının ardından yok olmuş olsa da sağlam kalanlar geçmiş zamanda ki popülerliklerini tekrar kazandılar. Cafe Imperial ise art deco tasarımıyla aralarında ki en kusursuz örnek. Mozaik süslü iç tasarımı kahvaltı, öğle çayı ya da özel Çek yemeklerinin tatmak için için şehrin en keşfe değer ortamını sağlıyor.

Prag uçak bileti seçeneklerine göz atın. Turna Mobil Uygulama

8. Cafe Central, Viyana

Dev caddeler ve saray gibi binalar şehrin her yerinde olsa da tarihi kafeler Viyana’nın gerçek simgeleri. Viyana’da ki kafeler dünyada birçok faklı kafeye tasarım konusunda ilham olmuş ve aralarında ki en muhteşemi ise Cafe Central. Mekan, tarihi bir saray içinde bulunuyor, mermer sütunlar, dev avizeler ve köprülü tavan tasarımıyla 19. yüzyılın başından beri sanatçıları ağırlıyor. En tarihi kafeler söz konusu olmuşken, artık daha çok turistleri ağırladıklarını söylemekte fayda var ancak öğleden sonraları klasik müzik konserleri gibi yerel organizasyonlar da yapılıyor.

9. Caffe Florian, Venedik

Venedik’in eski ihtişamlı günleri şehrin her yanında görülebilir ancak hissedebilmek için tarihi kafelerine gitmeniz gerekiyor. En etkileyici olan Caffe Florian ise sizleri 18. yüzyıla, fresk ve aynalarla dekore edilmiş iç tasarımını keşfetmeye davet ediyor. Geçmişte yazarların ve sanatçıların sürekli olarak geldiği mekan şu anda ise yaşayan bir müze gibi halen hizmet veriyor.

10. Cafe New York, Budapeşte

Budapeşte’nin efsanesi haline gelen bu mekan 20. yüzyılın başlarında sanatçılar için bir buluşma mekanıydı. Kısa bir süre önce tasarımcı Adam Tihany tarafından yenilenmiş, göz kamaştırıcı iç tasarımı, lambaları ve tavandaki resimleriyle harika bir görünüme sahip. Hem yerli hem de yabancı turistleri en mükemmel şekilde ağırlayan kafede misafirler aynalı masalarda yerel ve İtalyan mutfağının en nefis çeşitlerini chill-out müzik eşliğinde çıkarıyorlar.

11. Bar Luce, Milano

Ünlü yönetmen Wes Anderson tarafından tasarlanan Bar Luce, pastel renkli mobilyaları, duvar süslemeleri ve incelikli dekorasyonuyla 1950’lerin Milano kafelerini andırıyor. Anderson gençliğinde mimar olmayı hayal ettiği için kafenin tasarımında mimari bir incelik de göze çarpıyor. Yönetmenin filmlerini sevenler için burası adeta bir film setinde kahve içme deneyimi yaşatıyor. Bar Luce’ye uğradığınızda kendinizi bir Wes Anderson film karesinde hissetmeniz kaçınılmaz.

12. Confeitaria Nacional, Lizbon

Lizbon’un en eski ve en saygın kafelerinden biri olan Confeitaria Nacional, 1829 yılında kurulmuş ve yıllar boyunca şehrin buluşma noktalarından biri haline gelmiş. İlk dönemlerinde kraliyet ailesine hizmet etmesiyle ün kazanan bu tarihi mekan, bugün de geleneksel tarifleriyle Portekiz mutfağını kusursuz biçimde temsil ediyor. Özellikle Noel döneminde hazırlanan meşhur “Bolo Rei” tatlısı, burayı yılın en renkli günlerinde daha da özel kılıyor. Yalnızca kahve ve tatlı için değil, öğle yemekleriyle de tercih edilen Confeitaria Nacional, Lizbon keşiflerinde şans verilmesi gereken bir durak.

13. Café de Flore, Paris

Saint-Germain bulvarında yer alan Café de Flore, Paris’in en ikonik kafelerinden biri olarak tanınıyor. 19. yüzyılın sonlarından itibaren entelektüellerin, sanatçıların ve yazarların buluşma noktası haline gelen bu kafe, özellikle Jean-Paul Sartre ve Simone de Beauvoir gibi düşünürlerle özdeşleşmiş. Günümüzde ise turistlerin olduğu kadar Parislilerin de favori adreslerinden. Kırmızı koltukları, küçük yuvarlak masaları ve tarihi atmosferiyle şehrin ruhunu hissettiren Café de Flore, kahve yanında geleneksel Fransız tatlılarını denemek için de ideal.

14. Ruszwurm, Budapeşte

1827’de açılan Ruszwurm, Budapeşte’nin en eski pastanelerinden biri olarak biliniyor. Buda Kalesi’nin eteklerinde, küçük ama tarihi atmosferiyle ön plana çıkan bu kafe, şehrin geçmişini tatlılarla buluşturuyor. İçerideki ahşap mobilyalar, kristal avizeler ve tarihi vitrinler, 19. yüzyıl ruhunu günümüze taşıyor. Özellikle krema dolgulu pastaları ve geleneksel Macar tatlılarıyla ünlü olan Ruszwurm, hem turistler hem de yerel halk için nostaljik bir buluşma noktası.

Budapeşte uçak bileti seçeneklerine göz atın.

15. Fuglen Coffee Roasters, Oslo

1963 yılında açılan Fuglen Coffee Roasters, Oslo’nun en eski ve en özgün kahve mekanlarından biri olarak biliniyor. Retro mobilyaları, vintage dekorasyonu ve İskandinav sadeliğini yansıtan atmosferiyle burası yalnızca bir kafe değil, aynı zamanda geçmişe uzanan bir yolculuk tünelini andırıyor. Gündüzleri özenle kavrulmuş kahveleriyle kahveseverlerin buluşma noktası olan Fuglen, akşamları ise kokteyl barına dönüşerek şehrin sosyal hayatına farklı bir enerji katıyor.

Oslo uçak bileti fırsatlarına göz atarak, büyüleyici manzaralar ve hoş anılarla dolu bir seyahat planı yapabilirsiniz.


Turna Otel
Gazetecilik mezunu. Gezer, tozar, yazar ve bolca güler. :)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir