
Kuzey ülkelerinin her biri ayrı ayrı çekici olsa da Kopenhag estetik açıdan güzelliği, gastronomi anlamında da son derece tatmin edici bir rota olması ve “cool” havası ile pek çok kişi için İskandinav ülkelerinin en güzeli. Doğrusu şehri gidip gördükten sonra da bu düşünceye katılmamak elde değil. Bu harika şehrin tadını çıkarmak isteyenler için Kopenhag Rehberimiz aşağıda sizi bekliyor.
Kopenhag’da Nerede Kalınır?

Kopenhag son derece turist dostu bir şehir, hem yürüyerek gezmeye çok elverişli, hem öyle devasa bir şehir değil, hem de toplu taşıma ağı son derece gelişmiş. Dolayısıyla Kopenhag’da konaklayacağınız noktayı seçerken aslında pek de endişe etmenize gerek yok, tamamen bütçenize ve zevkinize göre karar verebilirsiniz. Metro, tren ya da otobüs durağına yakın olduktan sonra bu şehirde herhangi bir yere ulaşmakta güçlük çekmeyeceksiniz. Tabii ki yine de fikir vermesi açısından öncelikli olarak tercih edebileceğiniz birkaç bölgeyi ele alacağız.
- Indre By: Özellikle Kopenhag’a ilk kez gidecekler için en ideal bölge burası, çünkü pek çok görmek isteyeceğiniz noktaya yürüyerek ulaşabilirsiniz. Hatta Nyhavn civarında bir yerde kalırsanız buranın Sultanahmet’i gibi bir noktada kalmış oluyorsunuz şeklinde özetleyebiliriz.
- Vesterbro: Burası bizim kişisel olarak konaklamayı tercih ettiğimiz bölge, çünkü hem şehrin merkezine kolaylıkla yürünebilen bir noktada, hem de bu tarafta akşam saatlerinde de vakit geçirilebilecek pek çok mekan seçeneği var. Son Kopenhag ziyaretimizde Kopenhag Havaalanı’ndan 1 tren yolcuğu ile 15 dakikada ulaşabildiğimiz Axel Guldsmeden Hotel’i tercih etmiş ve çok memnun kalmıştık.
- Norrebro: Biraz daha alternatif ama daha “lokal” hissettirecek bir bölgede konaklamak isterseniz bu bölgeyi tercih edebilirsiniz. Bu bölgede de tıpkı Vesterbro gibi mekan çeşitliliği harika, üstelik turistik yerlerden çok yerlisinin vakit geçirdiği noktalarda bulunmuş oluyorsunuz.
Kopenhag otelleri cazip fiyatlar ve avantajlı kampanyalarla Turna’da!
Kopenhag’da Gezilecek Yerler

Kopenhag çok büyük bir şehir olmasa da şehirde bulunabileceğiniz pek çok aktivite var ve şehre hangi mevsimde gittiğinize göre bulunabileceğiniz aktiviteler de değişebilir, alın size Kopenhag’ı birden fazla kez ziyaret etmek için güzel bir bahane… 🙂 Bu şehri yazın ziyaret etmek ve kışın ziyaret etmek arasında gerçekten çok büyük bir fark var, çünkü kışın hava koşullarının da etkisiyle herkes iç mekanlarda vakit geçirmeye yöneliyor, ancak yazın tam aksine herkes kendini sokaklara atıyor ve neredeyse 23:00’e kadar tam olarak batmayan güneşin tadını çıkarıyor.
Nyhavn
Kopenhag’ın, hatta belki de İskandinavya’nın en turistik noktası Nyhavn’ı Kopenhag fotoğraflarından mutlaka görmüşsünüzdür. Renkli evlerin olduğu bu liman bölgesi şehrin en güzel noktalarından biri. Bu kanalı başından sonuna şöyle bir yürümek, Apollo Bar’ın bulunduğu tatlı avluya kafa uzatmak, ilginizi çekerse bir kanal turuna katılmak, civar sokakları dolaşmak ve mümkünse bol bol fotoğraf çekmek Kopenhag’dan dönmeden önce yapmanız gereken en önemli şey olabilir.
Tivoli Gardens

Dünyanın en eski eğlence parklarından biri olarak bilinen Tivoli Bahçeleri, Kopenhag’ın yazın ayrı, kışın ayrı güzel yerlerinden. Bizim açımızdan en güzel zamanı kış döneminde Noel pazarının kurulduğu, harika aydınlatmaların arasından tatlı hamur işi kokularının burnunuza geldiği, soğuğa rağmen cıvıl cıvıl, rengarenk bir ortamın olduğu Christmas dönemi. Ama eminiz ki yazın, özellikle de çocukla seyahat ediyorsanız da buradan çok keyif alırsınız.
Amelienborg Sarayı
Danimarka kraliyet ailesinin resmi ikametgahı olarak bilinen Amelienborg Sarayı’nı da görmek isteyebilirsiniz diye düşünüyoruz, hepimiz kraliyet yaşantısının nasıl olduğunu biraz olsun merak etmez miyiz? Burada hem her gün gerçekleşen askerlerin nöbet değişim törenini izleyebilir hem de müze bölümünü gezerek kraliyet yaşantısı ve tarihi hakkında fikir edinebilirsiniz.
Kopenhag Müzeleri
Kopenhag’da ilginizi çekebilecek pek çok müze var ve özellikle kış döneminde hava koşullarının zorlu olduğu günlerde müze keşfine çıkmak harika bir aktivite seçeneği oluyor. Şehirdeki kişisel favori müzelerimizden Ny Carlsberg Glyptotek, ülkenin en büyük sanat koleksiyonuna sahip Danimarka Ulusal Galerisi SMK, enteresan sergilere denk gelebileceğiniz Copenhagen Contemporary ve tasarıma odaklanan Design Musem şehirde ziyaret etmenizi önerebileceğimiz bazı müzeler. Bunlar dışında ilgi alanınıza göre gitmek isteyebileceğiniz müzeler de elbette çıkabilir. Ayrıca bir tren yolculuğu ile ulaşabileceğiniz şehrin dışında kalan ama bizce harika bir müze olan Lousiana Museum of Modern Art’ı da seçenekleriniz arasına almanızı öneririz.
Christianshavn Bölgesi

Kopenhag’ın bizce en güzel bölgelerinden Christianshavn’ı ve kanallarını da keşfetmeden dönmek olmaz. Rotanıza Nyhavn’dan başlayıp Inderhavnsbroen köprüsünden geçerek bu bölgeye doğru geçiş yapabilir, sokaklarını, kanallarını dolaşabilirsiniz. Ayrıca özellikle güzel bir havada bu civarda su kenarındaki Broens Street Food’da bir şeyler atıştırabilir ya da Papiroen tarafındaki Prolog’dan bir kahve kaparak kanal kenarından şehri izleyebilirsiniz.
Christiania
Yukarıda söz ettiğimiz Christianshavn bölgesinin içinde özerkliğini ilan etmiş enteresan bir bölge olan Freetown Christiania Kopenhag geziniz boyunca dolaşacağınız en beklenmedik yer olabilir. 1972 yılında “hippiler”, sanatçılar ve aktivistler tarafından kurulan bu özerk bölgenin kendi kuralları, kendi yasaları, kendi restoran ve galerileri var, ilginç değil mi? Bölgenin ana caddesi Pusher Street ve civarını dolaşabilir, bu enteresan bölgeyi keşfe çıkabilirsiniz. Buraya doğru yürürken Church of Our Saviour’ın ilginç kulesine göz atmayı da unutmayın.
Kopenhag Parkları

Kopenhag’ın en sevdiğimiz yönlerinden biri kesinlikle parkları. Özellikle yazın gidecek olursanız tüm şehrin parklarda güneşlendiğini, çimlere uzanıp bir şeyler atıştırdığını, kitap okuduğunu, sosyalleştiğini göreceksiniz. Bu aktivite için favorilerimizden biri Rosenborg Kalesi’nin hemen yanında yer alan King’s Garden. Hatta hemen öncesinde Avrupa’da gördüğümüz en güzel botanik bahçelerinden biri olan Botanical Garden’ı ücretsiz şekilde dolaşarak buraya geçiş yapabilirsiniz. Başka parkları da görmek isterseniz Orstedparken ve aslında bir mezarlık olmasına rağmen lokallerin vakit geçirmeyi sevdiği Assisten’s Mezarlığı’na da gidebilir, yürüyüş yapabilir, hatta Andersen ve Kierkegaard’ın mezarlarını da ziyaret edebilirsiniz. Bildiğiniz yeşil parkların dışında, ilginç bir park deneyimi için ise Superkilen Park’a gidebilirsiniz, burası klasik bir park olmaktan çok tam bir “instagram noktası”.
Stroget

Sosyal medyada Danimarka stilinin de ön plana çıkmasından anlayabileceğiniz üzere Kopenhag alışveriş severleri çok mutlu edecek bir şehir. Araç trafiğine kapalı Stroget Caddesi ve civar sokakları ise yerel markalardan uluslararası markalara ilginizi çekebilecek pek çok mağazayı içinde barındırıyor, sadece alışveriş işini çok geç saatlere bırakmayın yeter, çünkü burada mağazalar bize kıyasla genelde daha erken saatlerde kapanıyor.
Kısa Kısa

- Küçük Deniz Kızı Heykeli: Andersen’in masalından esinlenerek yapılmış ve bir şekilde şehrin simgelerinden birine dönüşmeyi başarmış ufak bir deniz kızı heykeli, şahsen gezilecek yerlerde önceliklerimiz arasına koymayız.
- The Round Tower: 17. yüzyıldan kalma bir kule, isterseniz sarmal koridorlarını çıkarak Kopenhag’a tepeden bakabilirsiniz.
- Christiansborg Sarayı: Günümüzde Parlamento Binası olarak kullanılan, isterseniz içini de ziyaret edebileceğiniz bir saray.
- Danimarka Kraliyet Kütüphanesi: The Black Diamond adıyla da bilinen, ücretsiz olarak içini de ziyaret edebileceğiniz, harika mimariye sahip kütüphane.
Sadece bir Kopenhag uçak bileti mesafesindeki bu rotaya olan keşfiniz için biletinizi avantajlı fiyatlarla Turna.com üzerinden alabilirsiniz.
Kopenhag’da Yeme İçme

Bize kalırsa kesinlikle bir gastronomi rotası olarak kabul edilebilecek Kopenhag’da yiyecek kalitesi gerçekten de çok yüksek olduğu için burada gözünüze kestirdiğiniz rastgele bir yer denemek konusunda cesaretli olabilirsiniz, elbette sizin için birçok önerimiz de var.
Kötü kahve bulmanın imkansıza yakın olduğu Kopenhag’da en sevdiğimiz kahvecilerden Coffee Collective, La Cabra, Orsa Coffee ya da Prolog’da güne başlayabilirsiniz.
Hamur işi ürünlerinde bizce Paris gibi şehirleri bile geçmiş olan Kopenhag’da kahvaltınızı Andersen & Maillard, Hart Bageri, Juno the Bakery, Lille Bakery, Sankt Peders Bageri gibi fırınlardan birinde yapabilir ya da Studio x Kitchen, Atelier September, Apotek 57 gibi daha uzun soluklu kahvaltılar yapabileceğiniz mekanları da seçebilirsiniz. Buralara sabah saatlerinde gidemezseniz gün içinde ufak atıştırmalıklar, tatlılar yemek için de gidebilirsiniz.
Dünyanın en iyi restoranlarından kabul edilen Noma’nın şeflerinin burgercisi POPL’ı seçenekleriniz arasına alabilirsiniz, ancak bizim burger için şehirdeki favori burgerci zincirimiz kesinlikle Gasoline Grill.

Şehirde “food market” konseptli pek çok yer var, hava güzelse Reffen Street Food ya da Broen Street Food’u, yağışlıysa Torvelhallerne’yi tercih edebilir, farklı mutfaklardan farklı restoranlar deneyebilirsiniz. Danimarka’nın geleneksel “açık sandviç”i olan Smorrebrod’u denemeyi de unutmayın.
Geranium, Alchemist, Noma gibi dünyanın en iyi restoranları arasında gösterilen yerlerin hepsi Kopenhag’da yer alıyor, dolayısıyla Michelin yıldızlı ya da fine dining konseptli bir restoran deneme hevesiniz varsa bu şehir o şehir olabilir, önceden rezervasyon yaptırmak şart tabii.
Ramen seviyorsanız Slurp, kaliteli bir pizza yemek isterseniz Baest, daha eğlenceli bir ortamda et, BBQ yemek isterseniz Warpigs, taco seviyorsanız Hija de Sanchez, tavuk burgeri ile ünlenmiş Poulette ve Pompette’in kardeş restoranı Villette ve özellikli bir mekanda Smorrebrod denemek isterseniz Selma’yı listenize alabilirsiniz.
