Sinemanın büyülü dünyasında bazı sahneler vardır ki, izledikten yıllar sonra bile ilk gün gibi tüm detaylarıyla hatırlanır. O sahnelerin fonunda parlayan mekanlar ise hikayenin gizli karakteri ve o büyülü atmosferin mimarı olarak yıllarca akıllarda kalır. Sinemanın ikonik sahnelerine ev sahipliği yapan oteller, yalnızca bir konaklama durağı olmanın ötesinde sinema tutkunları için keşfedilmesi gereken özel mekanlara dönüşür. Bu yazıda, perdeden gerçeğe taşınan o büyülü yolculuğu takip ederek unutulmaz filmlerin ve dizilerin çekildiği otellere uzanan bir yolculuğa çıkacağız. Hazırsanız, akıllarda iz bırakan otellere uzanan keşfimiz başlıyor.
Plaza Hotel

New York’un merkezinde yükselen Plaza Hotel, yalnızca bir konaklama durağı değil; sinema tarihinde kendine özel bir sayfa açmış gerçek bir şehir efsanesi. Fransız şatosu mimarisiyle 1907’den bu yana zarafetin simgesi olarak kabul gören otel, Evde Tek Başına 2: New York’ta Kayıp ile hafızalara kazınsa da hikayesi çok daha derin. Hitchcock’un Kuzeye Kuzeye Batı filmindeki ilk beyaz perde görünümü, Muhteşem Gatsby’nin ışıltılı dünyası ve Amerikan Düzenbazı’nın ikonik sahneleriyle Hotel Plaza adeta sinemanın doğal seti haline gelmiş. Plaza Hotel günümüzde hala hem film tutkunlarının hem mimari meraklılarının uğrak durakları arasında yer alıyor.
Film tadında bir tatil yaşamak için siz de New York uçak bileti seçeneklerini inceleyebilirsiniz.
Park Hyatt Tokyo

Tokyo’nun dinamik merkezinde gökyüzüne dokunan Park Hyatt Tokyo, Lost in Translation’ın yalnızlık, bağ kurma ve yabancılaşma temalarını derinleştiren sessiz bir üçüncü karakter rolü üstleniyor. Kenzo Tange imzalı modern mimarisi film temasında işlenen arada kalma halini kusursuz biçimde yansıtıyor. Otelin lüks ve bir o kadar zarif detayları, Shinjuku manzarası büyüleyici bir deneyim vadediyor. Keşfinize renk katacak Tokyo otelleri avantajlı fiyatlarla Turna’da!
Ritz-Carlton O’ahu, Turtle Bay

Hawaii’nin büyüleyici Oahu adasında konumlanan Turtle Bay Resort, Sarah Marshall’ı Unutmak filmindeki karmaşık duyguların arka planını oluşturan benzersiz bir ada kaçamağı atmosferi sunuyor. Gün batımında altın rengine bürünen sahilleri ve adanın sakin ritmi, hem romantik sahneleri hem de karakterlerin içsel yolculuğunu derinleştiriyor. Tesisteki spa ve wellness alanları ise seyahat edenlerin yenilenmesine, nefeslenmesine ve adanın huzurunu doyasıya hissetmesine imkan tanıyor.
Beverly Wilshire

Los Angeles’ın kalbinde yükselen Beverly Wilshire, Pretty Woman ile sinema tarihine adını yazdıran oteller arasında yer alıyor. 1928’de inşa edilen bu ikonik yapı, hem eski Hollywood’un ışıltısını hem de Beverly Hills’in lüks dokusunu taşıyor. Günümüzde bu otel, romantik kaçamaklardan özel deneyimlere kadar birçok unutulmaz hatıranın kapılarını aralıyor. Beverly Wilshire, sinemayı gerçek hayatla buluşturan özel adreslerden biri olarak gezginlerin uğrak durakları arasında yer alıyor. En avantajlı Los Angeles uçak bileti alternatifleri için Turna kampanyalarına göz atmayı sakın unutmayın.
Grandhotel Pupp

Çekya’nın Karlovy Vary şehrinde yer alan Grandhotel Pupp, Casino Royale ile yeniden parlayan ihtişamlı ruhunu hala gururla taşıyor. Neo-barok mimarisi, kristal avizeleri ve kırmızı halıyla süslenmiş koridorlarıyla Bond’un elegan dünyasına kusursuz bir fon oluşturuyor. Grandhotel Pupp, yalnızca film ekiplerinin konaklamayı sevdiği bir yer değil; aynı zamanda kameraların da yıllardır vazgeçemediği bir sahne. Casino Royale ve Last Holiday gibi yapımlar burada hayat bulurken, otelin görkemli salonları ve tarihi cephesi birçok Çek ve uluslararası filme ilham veren bir atmosfer sunuyor. Jackie Chan’li maceralardan romantik dramlara uzanan tarihiyle bu görkemli yapı gezginlerin uğrak durakları arasında yer alıyor.
Hotel del Coronado

California’nın güneşli Coronado Adası’nda yer alan Hotel del Coronado, Bazıları Sıcak Sever filmine ev sahipliği yaparak sinema tarihinin en unutulmaz filmlerinden birine eşsiz bir fon oluşturdu. Marilyn Monroe’nun büyüleyici varlığı, otelin Viktoryen mimarisiyle birleşince ortaya ikonik bir atmosfer çıktı. 1888’de inşa edilen bu görkemli yapı, hem kıyı romantizmini hem de eski Hollywood ışıltısını aynı anda taşıyor. Otel günümüzde hala filmdeki sahneleri hatırlatan plajları ve kırmızı çatısıyla, konuklarına adeta klasik bir Amerikan rüyasının içine adım atma hissi yaşatıyor.
Pera Palace Hotel

İstanbul’un kalbinde konumlanan Pera Palace Hotel, şehrin kültürel hafızasında yer etmiş bir sahne niteliği taşıyor. 1895’te Orient Express yolcuları için inşa edilen bu tarihi otel, Art Nouveau ve neo-klasik detaylarıyla sinemaya, edebiyata ve televizyon yapımlarına ilham veren eşsiz bir atmosfere sahip. Netflix dizisi Pera Palas’ta Gece Yarısı ile yeniden popülerleşen Pera Palace Hotel, Atatürk’ün 101 numaralı odasından Agatha Christie’nin Doğu Ekspresinde Cinayet’i yazdığına inanılan 411 numaralı odaya kadar her köşesinde farklı bir hikaye barındırıyor. Pera Palace Hotel günümüzde misafirlerine adeta farklı zamanlara açılan bir kapıdan geçiyormuş hissi veriyor. İstanbul keşiflerinize renk katacak birbirinden özel İstanbul otelleri avantajlı fiyatlarla Turna’da!
Büyük Londra Oteli

Beyoğlu’nun arka sokaklarında konumlanan Büyük Londra Oteli, Fatih Akın sinemasında bir dekor olmaktan çok, duygusal bir eşlikçi gibi konumunda yer alıyor. Duvara Karşı, Yaşamın Kıyısında ve İstanbul Hatırası filmlerinde karşımıza çıkan bu yapı, yönetmenin İstanbul’a dair kurduğu melankolik evrenin sessiz ama güçlü bir oyuncusu olarak önemli bir rol üstleniyor. 19. yüzyılın sonunda inşa edilen otelin nostaljik havası ve zamana direnen dekoru, kentin ruhuna açılan tanıdık bir kapı niteliği taşıyor.
Sinemanın İkonik Sahnelerine Ev Sahipliği Yapan Oteller içeriğimizin sonuna geldik. Keşfinize devam etmek için White Lotus Dizisinin Çekildiği 3 Lokasyon ve Otel içeriğimize göz atabilirsiniz.

