İtalya Gezi Rehberi

Güney İtalya’nın Gurme Durağı: Napoli

Turna Genel

İtalya yarımadasında, Tiren sahilinin orta kesiminde yer alan Napoli, birçok farklı kültüre ev sahipliği yapan, zengin bir tarihi geçmişe sahip. Napoli mutfağı ise Yunan, İspanyol ve Fransız kültürlerinden izler taşıyan lezzetleri ve kaliteli yerel üretim şaraplarıyla dünya çapında adından sıkça söz ettiren son derece özel bir mutfak. İşte bu cezbedici şehre gittiğinizde ziyaret etmeniz gereken popüler yerlerden bazıları.

19. yüzyılda yapılan bir alışveriş pasajı olan Galleria Umberto, ilginç mimarisiyle öne çıkıyor. Tam ortasında burçların sembolize edildiği bir mozaik yer alan bu yapı, şehrin görülmeye değer noktalarından.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan San Carlo Tiyatrosu, şehre 1737 yılında inşa edildi. Bu tarihi tiyatro günümüzde Avrupa’nın hala kullanılan en eski lirik opera binalarından biri.

Via dei Tribunali, şehrin en turistik caddesi. Şehirde pizza yemek isteyenlerin de buluşma noktası olan bu cadde de hediyelik eşya dükkanlarını, renkli ara sokakları ve birbirinden ilginç müzeleri ziyaret etmeyi ihmal etmeyin.

Şehrin en geniş caddelerinden biri olan Via Toledo, şehir yaşamını keşfetmek için en doğru adreslerden. Trafiğe kapalı olduğu için rahat rahat yürüyüp alışveriş yapma fırsatı bulacağınız bu cadde, Napoli’nin en canlı yerleri arasında.

Trafiğe kapalı bir alışveriş caddesi olan Via Chiai, şehrin en elit ve popüler yerlerinden. Napoli’nin ünlü pizzacılarından olan Pizzacı Brandi de bu bölgede yer alıyor. Alışveriş yapmayı sevenler bu caddeye mutlaka uğramalı.

Şehrin kalabalığından uzaklaşmak ve sahil şeridi boyunca keyifli bir tur atmak isteyenlerin kaçamak noktası olan Napoli Limanı, huzurlu bir atmosfere sahip. Bu yol üzerinde bulunan kafe ve barlar ise yürüyüş sonrası biraz soluklanmak isteyenlerin gözdesi.

Castelnuovo (Maschio Angioino), şehrin en güzel manzaralarından birine sahip görkemli bir kale. Vezüv Yanardağı ve Capri Adası gibi birbirinden muhteşem manzaralara da sahip olan kale, fotoğrafçılar için şahane kareler saklıyor.

Sayısız heykel ve arkeolojik esere ev sahipliği yapan Museo Archeologico Nazionale, şehre gelen turistlerin uğrak adreslerinden biri. Bu görkemli müze oldukça büyük olduğu için tamamını gezmek isteyenlerin en az iki gün ayırması gerekiyor.

Eğer zamanda yolculuk yapmayı hayal ettiyseniz, Pompei tam size göre! M.S. 79 yılında Vezüv Yanardağı’nın patlamasıyla küller altında kalan bu antik Roma kenti, bugün adeta bir açık hava müzesi. Yanmış evler, bozulmamış mozaikler ve hatta lav altında donmuş insan figürleri, 2000 yıl öncesine ışınlanmış gibi hissettirecek. Şehrin sokaklarında yürürken bir zamanlar zengin Romalıların burada nasıl yaşadığını hayal etmek inanılmaz bir deneyim! Turna Mobil Uygulama

“Bir metro istasyonu nasıl bu kadar güzel olabilir?” sorusunun cevabı kesinlikle Toledo Metrosu’nda saklı! Napoli’nin en güzel ve en sanatsal metro istasyonu olan Toledo, yeraltında bir sanat galerisi gibi. Mavi tonlarla süslenmiş tavanı, su altı dünyasını andıran atmosferi ve modern sanat eserleriyle burası, sıradan bir metro durağından çok daha fazlası. Metroya binmeyecekseniz bile burayı görmeden Napoli’den dönmek olmaz.

Napoli’nin en büyük meydanı olan Piazza del Plebiscito, şehrin en hareketli noktalarından biri. Bir yanda görkemli Kraliyet Sarayı, diğer yanda ikonik San Francesco di Paola Kilisesi, meydanın tam ortasında ise oturup Napoli’yi izlemenin tadı paha biçilemez! Eğer meydanın büyüsüne kendinizi kaptırdıysanız, gözlerinizi kapatıp Napoli’de geçen bir film sahnesinin başrolü olduğunuzu hayal edebilirsiniz. Bir de meydanın ortasında durup gözleriniz kapalı halde yürüyerek iki sütun arasından geçmeye çalışın; eğer başarabilirseniz Napoli’ye bir daha geleceksiniz derler!

Napoli’den kısa bir feribot yolculuğuyla ulaşabileceğiniz Capri Adası, görenleri büyüleyen bir doğa harikası. Turkuaz rengi denizi ve muhteşem manzaraları ile burası adeta bir Akdeniz rüyası. Mavi Mağara (Grotta Azzurra) ise Capri’nin en büyüleyici noktalarından biri. Küçük bir kayığa binip mağaranın içine girdiğinizde, sizi karşılayan parlak mavi suyun rengi tam anlamıyla sihirli bir deneyim yaşatıyor. Bir de Capri’nin meşhur limonçellosunu içmeden dönmeyin.

Sansevero Şapeli’ne girer girmez kendinizi büyülü bir sanat dünyasında bulacaksınız. Buradaki en ünlü eser, “Cristo Velato” yani “Örtülü İsa” heykeli. Mermerden yapılmış bu heykelin üzerindeki ince örtü öylesine gerçekçi ki, taşın nasıl bu kadar yumuşak görünebildiğini anlamak imkansız! Sansevero Şapeli, sanat ve gizemin mükemmel birleşimi olarak mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri.

Napoli’nin en etkileyici kiliselerinden biri olan San Domenico Maggiore, gotik ve barok tarzlarının harika bir karışımı. İçeri girdiğinizde büyüleyici freskler, ihtişamlı heykeller ve adeta zamana meydan okuyan mezarlar sizi karşılıyor. Ayrıca burada Michelangelo’nun öğrencilerinin yaptığı bazı eserleri de görebilirsiniz. Tarih meraklıları için harika bir durak.

Napoli’nin en ilginç kiliselerinden biri olan Gesu Nuovo, dışarıdan bakınca kale gibi duran ilginç bir taş cepheye sahip ama içeri girdiğinizde altın işlemeler, rengarenk freskler ve detaylı barok süslemeler sizi bambaşka bir dünyaya götürüyor. Kilisenin mistik atmosferi ve ışığın içeri süzülüşü gerçekten etkileyici. Eğer ruhunuzu dinlendirmek ve biraz huzur bulmak isterseniz, buraya mutlaka uğrayın.

Siz de Napoli uçak bileti fırsatlarına bakarak bu cezbedici şehri daha yakından keşfedebilir ya da birbirinden ünlü yemeklerinin tadına bakabilirsiniz.

Turna Otel
Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi, Gazetecilik Bölümü Mezunu. Muhabir, Seyahat Yazarı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir