Uçak Bileti

Hollanda‘nın başkenti Amsterdam’ın kendine özgü cazibesinin birçok yanı var ve şehir turistler için tam anlamıyla bir cennet görünümünde. Fotojenik kanallarının, göz alıcı parklarının ve güzel dini binalarının yanı sıra şehir aynı zamanda dünyanın önde gelen müzelerine, etkileyici modern mimari örneklerine ev sahipliği yapıyor.

Çılgın gece hayatı, kanalları, müzeleri, çiçek pazarları ve bisiklet yollarıyla tanınan Amsterdam, sokaklarında eğlence ve keşfetme duygusunun hız kesmediği bir kuzey kenti. Kültür, sanat ve müzecilik alanlarında öne çıkan şehir, tarihi binaları, bol yeşilliği ve güvenli sokaklarıyla, her yıl 3.5 milyon ziyaretçi ağırlıyor.

Amsterdam Gezi Rehberi

Hollanda’nın başkentinin merkezini çevreleyen yüzlerce su kanalının böldüğü adalar üzerinde, adeta bir açık hava müzesini andıran Amsterdam, Dam Meydanı, müzeleri ve Red Light District’i dışında zarif mimarisi, huzurlu kafeleri ile Avrupa’nın en görülesi şehirleri arasında yer alıyor.

İnsanlarının ‘yaşa-yaşat’ yaklaşımına sahip olduğu, harikulade atmosferiyle hayatın tadını doyasıya çıkaracağınız bir şehir olan Amsterdam’ın, Flemenk tasarımlarının bulunduğu sanat galerini ziyaret edip eşsiz gece hayatını yaşadığınızda ise, dünyanın en muhteşem şehirlerinden biri olduğunuzun farkına varıyorsunuz!

II. Dünya Savaşında Yahudilere yapılan baskılara gösterdiği tepki nedeniyle ‘Hoşgörü Kenti’ olarak anılan Amsterdam’ın takdire şayan özgür duruşu, günümüzde halen devam ediyor. Dünyanın dört bir yanından farklı etnik köken ve inanca sahip insanların huzur içinde yaşadığı bir şehirde olmanın dinginliğini hissetmeye hazır olun!

Mobil Uygulama

Amsterdam Gezi Rehberi

Tarihi 1200’lere uzanan ve Amstel Nehri kıyılarına kurulması nedeniyle Amstel-reddamme adıyla anılan Amsterdam, 1296’da Hollanda kontlarının egemenliği altına girmiş. 1500’lerin sonlarında Hollanda’nın başlıca kenti durumuna gelerek Protestan ve Yahudilerin dini baskılardan kurtulmak için sığındığı şehir olarak 1600’lerde ekonomik refaha ulaşmış.

1650 yılında II. William, 1672’de ise Fransa Kralı XIV. Louis’nin orduları tarafından kuşatılarak 1795’te Fransızların eline geçmiş. Napolyon Savaşları ve İngilizlerin deniz ablukasıyla ticari yaşamı sekteye uğrayan Amsterdam, 1825’te Kuzey Hollanda Kanalının açılmasıyla yeniden önemli bir liman haline gelmeye başlamış. I. Dünya Savaşından sonra hızla toparlanan şehir, 2. Dünya Savaşında Alman işgal kuvvetleri tarafından yıkıma uğramış.

20. yüzyılın başlarında yenilenen şehir mimarisi ve aldığı göçlerin ardından ülkenin turizm, kültür, sanat, ekonomi merkezi olan Amsterdam’ın nüfusu, 180 farklı ülkenin topluluklarından oluşuyor.

Amsterdam Gezilecek Yerler

Amsterdam bir şehirden beklenebilecek her şeyin tek bir yerde buluştuğu, kültürel zenginliği ve dünyaca ünlü müzeleriyle oldukça ilginç bir kent. Trafik ve ambiyans bakımındansa küçük bir şehir kadar şirin.

Amsterdam’ın merkezi, 17. yüzyıldan kalma dört kanalla çevrelenmiş. Kent merkezi günümüzde UNESCO Kültürel Miras Alanı olarak korunuyor. Kenti sarıp sarmalayan su yolları, kentin su trafiğini artırmak ve ticareti teşvik etmek için Amsterdam belediyesi tarafından inşa edilmiş. Yüzlerce tipik Hollanda şehir evi, çoğu Rönesans dönemine tarihlenen bu kanalların etrafında bulunuyor.

Kanallar şehre çok farklı ve güzel bir hava katıyor. En güzel yanı ise herkes için mutlaka yapılabilecek bir şeylerin olması. Dilerseniz kafanızı dinlemek için etrafta biraz gezebilir, bisikletle dolaşabilir, sanat galerilerini gezebilir ve hafif marihuana kullanabilirsiniz. Amsterdam’da bunların hepsi var.

1. Dam Meydanı

Dam-Meydani-Amsterdam

Amsterdam’ın ana meydanı olan Dam Meydanı çoğunlukla karnavallara ev sahipliği yapan, şehir etkinliklerinin ve festivallerinin yapıldığı bir numaralı mekân. Şehrin kalbinde düzenlenen karnavalların en güzel tarafı her türlü abur cubur yiyeceğin ve pamuk şekerden yerel Amsterdam çikolatalarına kadar birçok şeyin bulunuyor olması. Meydanda Nieuwe Kerk, Madame Tussaud’s Müzesi, Amsterdam Kraliyet Sarayı ve Ulusal Anıt bulunuyor.

Dam Meydanında bulunan Kraliyet Sarayı (Koninklijk Paleis te Amsterdam), Ulusal Anıtın karşısında, Yeni Kilisenin yanında yer alıyor. Bina 1655’te Amsterdam yöneticileri tarafından belediye binası olarak açılmış fakat daha sonraları Kraliyet Sarayına dönüştürülerek devlet ziyaretleri, yeni yıl resepsiyonları ve resmi etkinlikler için kullanılmaya başlanmış.

2. Nieuwe Kerk ve Oude Kerk

Nieuwe-Kerk-ve-Oude-Kerk

Amsterdam’daki en eski kiliselerden olan Yeni Kilise (Nieuwe Kerk), Dam Meydanında bulunuyor. Halen Kraliyet aile düğünlerine ev sahipliği yapan kilise aynı zamanda sergileriyle ünlü.

Amsterdam’ın ilk yerel kilisesi olan Eski Kilise (Oude Kerk), Red-Light bölgesinde bulunuyor. Geçmişi orta çağa kadar uzanan ve gotik tarzda inşa edilmiş olan yapı Oudezijds Voorburgwal’da, tarihi merkezdeki beş ana kilisenin en eskisi. 13. yüzyıldan kalma kilisenin hafta sonları haricindeki günlerde çan kulesine çıkabiliyorsunuz.

3. Red Light District

Red-Light-District-Amsterdam

Kırmızı Fener Mahallesi (Red Light District) Amsterdam’ın en meşhur bölgesi. Amsterdam’a ailece gezmeye geldiyseniz geçmenizin tavsiye edilmediği Red Light District hakkında bir şeyler duymuşsanız “yaramaz” bir imaj çizdiğini az çok biliyorsunuzdur. Sağlı sollu seks shop, erotik show dükkânları ve genelev vitrinlerinin bulunduğu caddede bütün olay 11:00’dan sonra başlıyor ve 03:00’a kadar devam ediyor.

Bu saatlerde kalabalığın iyiden iyiye azalmasıyla bölge kırmızı neon ışıklarıyla aydınlanıyor. Bu çılgın bölgeden uzaklaşarak daha sakin bir yer arıyorsanız, Oude Kerk Kilisesini ziyaret edebilirsiniz, zira sekizgen şeklindeki çan kulesini bulmanız yeterli olacak.

4. Rijksmuseum

Rijksmuseum

Hollanda’nın ulusal sanat galerisi olan Devlet Müzesi (Rijksmuseum) Rembrandt, Vermeer, Frans Hals ve Jacob van Ruysdael gibi dünyaca ünlü sanatçıların eserlerini sergiliyor. En bilinen tablolar ise Rembrandt’ın The Night Watch ile Vermeer’in The Milkmaid eserleri.

2012’de yapılan tadilatlarla yeniden açılan müzede her şey eskisinden çok daha güzel ve sanatseverleri karşılamayı bekliyor ve bir milyondan fazla sanat eserine ev sahipliği yapıyor.

5. Begijnhof

Singel kanalının iç taraflarında iki gizli girişi bulunan Begijnhof’u bulmak biraz zor olsa da gördüğünüze değecek. 1346 yılında manastır yeminleri olmadan rahibe olarak yaşayan Katolik kardeşler birliği Begijntjes için ibadethane olarak kullanılıyormuş.

17. ve 18. yy’larda yapılmış 47 köy evinin etrafını sardığı avluda Amsterdam’daki en eski ev olan Het Houten Huis, Begijnhof Şapeli ve Engelse Kerk Kilisesi bulunuyor. Halen yaklaşık 105 bekâr kadının yaşadığı avluda bir zamanlar birçok rahibe burada toplu ayinlere katılıp dua ediyormuş; evlenmeye karar verirlerse de burayı terk etmekte özgürlermiş.

6. Vondelpark

Vondelpark, şüphesiz Amsterdam’daki en ünlü park ve kentin Oud-West ile Oud-Zuid mahallelerini ayıran bir kara parçası üzerine yayılmış durumda. Birkaç kafe, oyun alanı ve açık hava tiyatrosu, parkın geniş yeşil çayırları arasında yer alıyor ve hafta sonu gezileri için mükemmel.

İsmini, ünlü şair Joost van der Vondel’den alan Vondelpark muhteşem doğası ve büyüleyici güzelliğiyle her yıl 10 milyon ziyaretçiyi ağırlıyor. Vondelpark‘ta 100 tür ağaç, geniş bir yerel ve ithal bitki türü ile hediyelikler dükkânlar, rıhtımda kafeler ve restoranlar bulunuyor.

7. Anne Frank’in Evi

Anne-Frank-Evi

Prinsengracht Kanalında bulunan Anne Frank’in Evi, 2. Dünya savaşını tuttuğu günlüklerde anlatan bir Yahudi kıza adanmış. Anne, ailesi ve dört kişi daha 2.5 yıl boyunca bir kitaplığın arkasında gizlenmiş olan 200 m2’lik bir odada Nazilerden saklanmayı başarmışlar. Ardından bulunup toplama kamplarına gönderildiklerinde Anne’nin babası Otto Frank hariç hepsi bu kamplarda hayatlarını kaybetmiş. “Anne Frank’in Günlüğü” kitabı da Anne Frank’in saklandığı dönemde yazdıkları üzerine derlenmiş. Günlüğün orijinali ve daha fazlası bu müzede sergileniyor.

8. Van Gogh Müzesi

Van-Gogh-Muzesi
OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Sanatla ilgilenen ilgilenmeyen herkesin mutlaka ziyaret etmesi gereken dünyanın en geniş Van Gogh tablolarının bulunduğu Van Gogh Müzesinde, Hollandalı sanatçının eserleri kronolojik olarak sergileniyor. Hayatı boyunca geçirdiği evrimi görmek için ziyaret edilmesi gereken müzenin en meşhur tabloları ise Bedroom in Arles ile sarı arka planlı Sunflower. Van Gogh Müzesi hemen Devlet Müzesi’nin yanında bulunuyor. Müzenin dışındaki ayçiçeği kurabiyeleri, resimler ve içecek satan dükkânlar da çok şirin.

9. Madame Tussauds Müzesi

Dam Meydanında yer alan müzede, tüm Madame Tussauds müzeleri gibi dünyaca ünlü isimlerin birebir boyutlardaki bal mumu heykelleri sergileniyor.

10. Stedelijk Müzesi

Şehir Müzesi (Stedelijk), Matisse, Picasso ve Warhol gibi isimlerin eserlerinin yer aldığı Amsterdam’ın en büyük modern sanat galerisi. Müze mağazasından alışveriş yapmayı ve 11. katta yer alan restoranda kentin en iyi manzarası eşliğinde yemek yemeyi unutmayın.

Stedelijk, dünyadaki en önemli modern ve çağdaş sanat müzeleri arasında ve 100 yıldan fazla bir süredir uluslararası sanat dünyasının ön saflarında yer alıyor. Müze, koleksiyonuna sürekli olarak yeni veya tarihsel açıdan önemli eserler ekliyor ve şu anda Van Gogh, Malevich ve Mondriaan’ın resimleri dahil olmak üzere 90 binden fazla parçaya sahip.

11. Yüzen Çiçek Pazarı

Yuzen-Cicek-Pazari

Çiçek ve bahçe meraklıları için muhteşem bir yer olan pazar, Singel Kanalı üzerindeki kusursuz güzelliğiyle ve yüzmesiyle ünlü. Adeta bir çiçek adası. 5 Dolara koca bir buket birbirinden çeşitli güzellikte çiçeği başka nereden alabilirsiniz ki? Amsterdam’dan bir şeyler almak isterseniz içinde bolca lale bulunan hediye sepetleri gerçekten hoş bir hatıra olur.

12. Portekiz Sinagogu

17. yüzyıl boyunca, binlerce Yahudi, İber yarımadasını sarsan dini çatışmalardan kaçmak için Portekiz’den Amsterdam’a göç etti. Amsterdam’da dinlerini açık bir şekilde uygulamalarına izin verildi ve nihayet kentin Yahudi semtinde bugün hala ayakta duran muazzam, mimari açıdan etkileyici bir sinagog inşa ettiler.

13. Homomonument

Homomonument 1987 yılında yıllar süren geliştirme ve kampanya çalışmalarından sonra tanıtıldı. Bu anıtsal pembe üçgen, dünyadaki LGBTQI baskı kurbanlarına adanmış ilk anıt ve bugün yıl boyunca birçok anma ve kutlama etkinliğine ev sahipliği yapıyor.

Amsterdam otelleri

Amsterdam’da her zevke hitap edebilecek konaklama seçenekleri mevcut ve şehirde 1 ila 5 arasında derecelendirilmiş olan 350 otel bulunuyor. Genellikle diğer Avrupa şehirlerine göre yüksek olan otel fiyatları tesisin konumuna ve sahip olduğu imkânlara göre değişiyor.

Hosteller ise genellikle güvenli fakat size sağlanacak dolap için kilit almayı ihmal etmeyin. Amsterdamlı ailelerin sunduğu oda ve kahvaltı hizmetinden yararlanabilir, şehir ve civarındaki pek çok kamp alanında konaklayabilirsiniz.

Ancak şehir merkezinde kalmanız halinde çoğu gezilecek yere yürüyerek ulaşabilir, zaman ve para tasarrufu sağlayabilirsiniz. Merkezde konaklamak için, Merkez Tren İstasyonu, Rembrandtplein Meydanı, Spui, Museumplein bölgelerini tercih edebilirsiniz.

Amsterdam yeme ve içme

Dünyanın farklı coğrafyalarından çok sayıda insanı ağırlayan kentte dünya mutfaklarının neredeyse tamamına yakınını bulmak da mümkün: İtalyan, Türk, Arap, Fransız, Hint, Çin, Etiyopya, Rus, Japon, Yunan, İran ve Latin Amerika lezzetleri şehrin her yerine yayılmış.

Dünya mutfaklarının enfes lezzetlerini bulabileceğiniz Amsterdam’da 50’den fazla uluslararası yiyecek çeşidi var. Bununla birlikte Amsterdam’da bir kafenin anlamı sadece kahve ve bir şeyler atıştırmalık bir yer olmasının genelde pub ve marihuana özellikleriyle öne çıkıyor.

Amsterdam’da restoranların çoğu öğlen yemeğini 12:00 ile 14:30 arasında sunuyor ve akşam yemeği genellikle 18:00 veya 20:00’de yeniyor, bu nedenle rezervasyon saatini bildirmeniz önemli. Bahşiş ise fiyatın içine servis ücreti olarak dâhil. Yemek konusunda son derece pratik olan Hollanda mutfağı genelde et, patates ve lahanadan oluşuyor fakat yerel lezzetleri yok değil.

Top şeklinde et veya karidesten yapılan bir çeşit kroket olan Bitterballen; bezelye, sosis, jambon ve patates ile yapılan ve geleneksel bir Hollanda çorbası olan Erwtensoep; sığır eti ile yapılıp patates ve kırmızılahana ile servis edilen Draadvlees; yine sığır etinin defne ve tarçınlı sosla pişirilmesiyle yapılan ve klasik Hollanda ev yemeği olan Hachee ile Zuurkool stampoot adında lahana turşusu, Tong denen dil balığı kızartması, Haring denen ringa balığı ve elbette böğürtlen, ahududu, vişne ya da kayısılı geleneksel bir Limburg bir turtası olan Vlaai

Dünyaca ünlü Hollanda biralarından Heineken, Amstel, Brouwerij ‘t IJ, Bierfabriek, De Bekeerde Suster, De Prael ve Wit bier’in dışında şehir merkezinde 100’den fazla bira çeşidini deneyebileceğiniz birahaneler bulunmakla birlikte likörlerini denemeyi de unutmayın. Ve tabii ki meşhur Hollanda peynirlerini.

Amsterdam’da alışveriş

Amsterdam’da her tarzda kişiliğe ve bütçeye uygun pek çok market ve butik var. H&M’den Zara’ya kadar tüm bilinen mağaza zincirlerini Kalverstraat’da, yani şehrin en uzun ve en popüler alışveriş caddesinde bulunuyor. Daha lüks markalar için ise PC Hooftstraat’a gidilebilir. 16. Yüzyılın şair, dramatist ve tarihçisinin ismini almış olan bu caddede en lüks butikler bulunmakla birlikte yerli halk daha çok Negen Straatjes’de bolca bulunan orijinal dükkânları tercih ediyor.

Albert Cuypmarket ise Avrupa’nın en uzun sokak marketi olduğunu iddia ediyor, bu nedenle görmeden geçmek olmaz. Eğer Cumartesi gününe denk geldiyseniz, organik yiyecekleri ve diğer ürünleriyle öne çıkan Noordermarkt’ı gezebiliyor; pazartesi günü ise Waterloopein’da Amsterdam’da yaşayan gençlerinin sıkça gittikleri ikinci el kıyafet, eski kitaplar ve hemen hemen her şeyin bulunduğu marketi ziyaret edebiliyorsunuz.

Amsterdam’a özel hediyelikleriyse şehirde adımınızı attığınız her yerde görmeniz mümkün: Çeşitli seramik biblolar, yel değirmenleri, Amsterdam evlerinin modellenmiş olduğu hediyelikler, tahta pabuçlar, esprili objeler ve dahası…

Amsterdam’a nasıl gidilir

KLM Havayolları’nın İstanbul’dan Amsterdam’ direkt uçuş seferleri bulunuyor. İstanbul-Amsterdam arası ortalama 3-3.5 saat kadar sürüyor ve inişler Schiphol Havalimanına yapılıyor. Daha uygun fiyatlı havayolları ise Eindhoven ve Rotterdam Havalimanlarına iniş yapıyor.

Havalimanı Amsterdam şehir merkezine 11 km uzaklıkta yer alıyor. Buradan Amsterdam Centraal Station’a tren ile 20 dakikada ulaşabiliyorsunuz. Amsterdam uçak bileti seçeneklerine göz atın.

Amsterdam düz bir şehir olduğundan çok fazla bisiklet yolu var ve bisiklet kiralama olanakları mevut. Tren, tramvay, feribot, metro ve otobüs için kullanılan V-chipkaart ile ulaşım sağlanabiliyor. Bunun yanında 24 saatten başlayıp 7 gün geçerli ulaşım kartı olan GVB Day Passes seçeneği de var. Şehir dışına çıkmayacaksanız hemen yer yer yürüyüş mesafesinde.

Birçok ana caddede yer alan ayrı bisiklet şeritlerinde sizinle birlikte yüzlerce bisikletlinin olduğunu aklınızdan çıkarmadan hareket etmeye özen gösterin. Trafiğin akışını engellemeden bisiklet sürmek hem insanlarla iyi iletişim kurmayı, hem de kendi güvenliğinize dikkat etmeyi gerektiriyor. Amsterdam’da bisiklet kullanmak gerçekten de beceri istiyor zira Amsterdamlılar tabiri caizse bisikletle doğduklarından bu işte oldukça deneyimliler. Burada bisiklet bir kültür olduğundan, bisikletinizle toplu taşımayı kullanabiliyorsunuz.

Otobüs Bileti

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here