Uçak Bileti

Dubrovnik, çınlayan bir deniz kabuğunun haritadaki karşılığı gibi, Hırvatistan’da, Adriyatik Denizi kıyılarında konumlanmış görülesi bir yer. Farklı ruh hallerine ve beklentilere uyum sağlayabilen, klasik formları ve romantik deneyimleri harmanlayabilen şehir Dubrovnik, tarihi karakteriyle adım attığınız anda sizi adeta sonsuz bir labirent gibi içine çekiyor. Eski kıyı bölümündeki antik yelkenli gemileri, geçmiş yüzyılların zenginliği,  gücü ve şöhretini kolaylıkla hatırlatıyor.

UNESCO’nun özel koruması altında Dubrovnik, kültür, edebiyat, resim, mimari, felsefe, bilim, müzik ve diplomasi gibi birçok özelliğiyle Avrupa ve dünya için bir kültürel miras niteliğinde. Şehirde Ragusalıya, Akdenizliye dönüşecek, daha önce olmadığı kadar denize ait hissedeceksiniz. Dili anlamayabilirsiniz ama kuşların cıvıltısıyla, cappella gruplarının şarkılarıyla anlayacaksınız ki, Dubrovnik aynı güneşin altında buluşan aşk, neşe ve keyif insanlarının şehri.

Dubrovnik (eski adıyla Ragusa) eskiden bir Roma yerleşkesiydi. Ortaçağ döneminde Venedik, Macaristan, Türkiye gibi ülkelerin gözü lojistik değeri yüksek olan bu liman kentinin üstündeydi. Ama şehrin de mottosu olan ‘özgürlük’ (libertas), Dubrovnik halkının en önde tuttuğu değer olmuştu ve çağlar boyunca devam eden bu bağımsızlık yönündeki açlık, diğer ulusların, bu topraklardaki egemenlik planlarını suya düşürdü.

12’inci ve 17’inci yüzyıllar arasında inşa edilen Dubrovnik, I. Murat döneminde 1365’te ayrıcalık tanınmış küçük bir devlet olarak Osmanlı himayesine giren bir Ortaçağ kenti. 1808’de Fransa’ya bağlanan, 1815’te ise Viyana Kongresi şehrin yönetimini Avusturya’ya bırakarak şehir üzerindeki 443 yıllık Osmanlı egemenliği sona ermiş.

O dönem tarihi şehrin içerisindeki görkemli surlarla çevrili olan Dubrovnik’in, Hırvatistan’ın Yugoslavya’dan ayrılışı sürecinde yaşanan iç savaşta, Sırp saldırıları nedeniyle tahrip olan tarihi dokular günümüzde Unesco tarafından restore ediliyor. 2005’te eski görünümünü büyük ölçüde kazanan kent, Hırvatistan’ın en gözde kenti.

Mobil Uygulama

1667’de meydana gelen deprem yüzünden eski şehir kısmında, birkaç saray ve kilise dışında bütün binalar yok oldu. Ancak şehir kısa sürede, o zamanların en gözde mimari anlayışı olan Barok stiliyle baştan inşa edildi. Hırvatistan bağımsızlık savaşı ülke genelinde, özellikle de Dubrovnik’te turizm endüstrisini yok etti. Şehrin fiziksel olarak korkmasının yanında, ekonomisi de sarsıldı.

Neyse ki, Adriyatik ve Dinar Alplerinden bu büyüleyici şehre akın eden kalabalıklar ile, Dubrovnik mükemmel tatil beldesi statüsünü geri kazanmış oldu. Zamanla büyük sanatçıların, ünlülerin ilgisini çektiği gibi sırt çantasıyla gezmeyi seven öğrencilerin de bir o kadar uğrak noktası haline geldi. Son misafirleri arasında Beyonce, Tom Cruise, Tina Turner ve John Malkovich var!

Dubrovnik Gezilecek Yerler

Balkanların en eski kentlerinden biri olan ve Adriyatik’in İncisi olarak da anılan Dubrovnik, otellerin olduğu Lapad ve Babin Kuk, liman bölgesi Gruz ve eski şehir olarak bilinen Stari Grad olmak üzere dört bölgeden oluşuyor. Dalmaçya kıyılarının güneyinde, denize uzanan burunda surların içinde bulunan eski şehir bugün Dubrovnik’i ziyaret eden herkesin ilk tercihi.

Tarihi yapılarının yanı sıra güneş ve deniz keyfi yaşatan doğal güzellikleri ve tarih ile modern yapıları bir arada barındıran Dubrovnik, zaman yolculuğu için ideal.

Yeşil Akdeniz örtüsü, Adriyatik’in masmavi derinlikleri, deniz kıyısında uzanan beyaz kayalıkları, tarihi bahçeleri, denizin en ilgi çekici türlerini barındıran akvaryumları, Dubrovnik ziyaretçilerini karşılayan ve keşfi bekleyen mirasın sadece bir kısmı.

Bu doğa güzellikleri misafirlere masmavi deniz ve gökyüzünü, eşsiz günbatımlarını ve bölgenin doğal manzaralarını sunuyor. Lokrum Adası, Trsteno Arboretum (botanik bahçesi ) ve Elafiti Adası görülmeden olmaz!

Dünyanın her köşesinden Dubrovnik’e ulaşmak oldukça kolay. Buradan farklı yerlere gidebilirsiniz ve dönebilirsiniz. Dubrovnik, bir defa görmek ve gezmek yetmeyeceği gibi, ömür boyu unutamayacağınız bir rota!

Yılın yaklaşık 250 günü, gökyüzü güneşli ve parlak iken, yıldızlı gecelerinde ay ışığı altında parıldayan gümüş rengi deniz, konuklarını baştan çıkarıcı bir sesle geceye özel tekne gezilerine çağırıyor. Bizce daveti kabul edin, çünkü gökyüzüyle, deniziyle, taşıyla, insanıyla, farklı bölgesel mutfağıyla, Dubrovnik’in teklif ettiği, önerdiği her şeyi kabul etmek en güzeli!

Yaz festivalindeki gösterileri izleyin, konserleri dinleyip, sergileri gezin, tırmanın, yüzün, dalın, dans edin, balık tutun, fotoğraf çekin, konuşun, düşüncelere dalın, hayal edin, aşık olun, kendiniz için birşeyler yapın. Muhteşem, eşsiz bir tecrübe olacak, çünkü Dubrovnik kendisi eşsiz ve kıyaslanamaz bir şehir.

Dubrovnik Gezilecek Yerler

1. Dubrovnik Surları

Dubrovnik-Gezilecek-Yerler

1940 metre uzunluğundaki şehir surları, Avrupadaki en görkemli anıtlardan biri olarak anılmakta ve şehrin mimari gelişimini göstermektedir. İlk surlar, 8. yy’da inşa ediliyor ama en yoğun yapılaşmalar 15. yy ortasında başlayıp 16. yy sonlarına kadar sürüyor. 22 metre yüksekliğindeki bu surlardan karaya doğru uzananlar 4-6 metre kalınlığındayken, deniz kenarındakiler ise 1-3 metre kalınlığındadır.

2. Stradun Sokağı

Dubrovnik-Gezilecek-Yerleri

Şehrin ana caddesi Placa (Stradun sokağı) bütün sadeliğiyle, eski şehir (Old City) ile uyum içinde. 298 metre uzunluğundaki caddede Barok mimarisiyle inşa edilen benzer motifli evler, giriş katlarındaki dükkanlarla süslenmiş. Birçok önemli Gotik ve Rönesans motifli binalarının yok olduğu depremden sonra, buradaki binalar tekrar inşa edilmiş.

3. Sponza Palace

Sponza Palace

16. yüzyıldan kalma bu sarayda, Ragusa’ya ait şu mottoyu göreceksiniz; ‘We are forbidden to cheat and use false measures, and when i weigh goods, God weighs me’ (Bizim için hile yapmak ve yanlış ölçüleri kullanmak yasaktır, biz eşyaları, malları ölçüp tartarken, Allah bizi ölçüp tartar).

Saray 1991-1992 yılındaki kuşatmayı konu alan dokunaklı bir Dubrovnik Koruyucularını Anma Odası (Memorial Room of the Dubrovnik Defenders) bulundurur.

4. Lovrijenac Kalesi

Lovrijenac Kalesi

Lovrijenac kalesi, eski şehrin (Old City) batı kısmında bulunuyor ve 37 metre uzunluğunda. Dubrovnik halkının hayatta kalma ve özgürlük sembolü olan kale, batı kısmındaki surların savunma merkezi görevinde. Giriş kapısının üzerinde meşhur satırları okuyabilirsiniz; “Non bene pro toto libertas venditur auro” (Özgürlük, dünyadaki bütün altınlara karşın satın alınamaz!).

Günümüzde, halkın merakla beklediği ve çokça eğlendiği Dubrovnik yaz festivalinde, Lovrijenac açık hava etkinlik alanlarından biri haline geliyor ve Shakespeare’in Hamlet oyununa ev sahipliği yapıyor.

5. Teleferik, Srd Dağı ve müzeler

Lovrijenac Kalesi

413 metre yüksekliğindeki Srd dağı, Dubrovnik’in kuzeyinde bütün ihtişamıyla uzanıyor. Dağ, şehir sınırlarını ve surları görebileceğiniz en güzel panaromayı sunuyor ve böylece favori fotoğraf çekme alanlarından biri. 1810’da Napoleon işgali sırasında bu stratejik alana inşa edilen Fort Imperial, şehrin önemli yapıtlardan biri.

Teleferikle çıkılan bu tepede şehrin en geniş kapsamlı açılarını görebilir, Lokrum adasının ve girintili çıkıntılı kıyıların keyfini çıkarabilirsiniz. Teleferik gezisi kısa sürmesine rağmen kalabalık olabiliyor ve sıra beklemeniz gerekebilir, ancak tepedeki manzarayı gördükten sonra, beklediğinize değdiğini anlayacaksınız! Tepede restaurant ve bir müze de var.

6. Franciscan Manastırı

Franciscan Manastırı

Manastırın girişinde, 14. yüzyıldan kalma ve dünyadaki üçüncü en eski eczaneyi hala çalışır vaziyette göreceksiniz. Manastırda (müze kısmında) Ortaçağ ilaçları serisini görebilirsiniz. Diğer önemli bölümler olarak St Francis Kilisesini ve iç avlusunu görmeden olmaz diyebiliriz.

7. Dubrovnik Sinagogu

Avrupadaki en eski 2. sinegogu olarak bilinen ve büyük ihtimalle de en küçük diyebileceğimiz sinegog, II. Dünya Savaşı boyunca ibadet etmek için müdahale edilmeyen tek yer özelliğindeydi. İkinci katta 17. yüzyıldan kalma orijinal mobilyalar bulunurken, alt kattaki ufak ve şirin müze alanında göze çarpan sergiler bulunuyor.

8. Rektör Sarayı

Dubrovnik-Rektor-Sarayi

Stradun’un güneyinde bulunan ve eskiden şehir papazının evi olarak kullanılan bina, Venedik tarzı Gotik bir başyapıt. Bina birçok kere yenilenmesine rağmen, ofisler, salon ve koridorlar başarıyla korunarak inşa edilmiş ve aynı dönemden mobilyalar ve sanat eserleriyle donatılmış. Alan aynı zamanda Cultural History Museum binasını da kapsıyor ve bu müzede ilginç resimler ve kalıntılar mevcut. Yazları avluda geleneksel müzik ve dans etkinlikleri de oluyor.

9. War Photo Limited

Dubrovnik’te yürürken, gezerken ve şehri deneyimlerken, şehrin köklü tarihi kendini her ayrıntıda gösteriyor. Photo Limited, modern savaş fotoğrafları anlayışı ile kalıpları kırıyor. Serginin ayıltıcı,fakat faydalı bir etkisi var, eski Yugoslavya’da yaşanılan fikir ayrılıklarının işlenmemiş, taze görüntülerini gözler önüne seriyor.

10. The Jesuit Church of St. Ignatius

Gundulic meydanından geniş merdivenlerle Ruder Boskovic meydanına doğru giderken, karşınıza Dubrovnik’in en önemli Barok yapılarından biri çıkıyor. 17. yy sonlarında inşa edilen kilisede St. Ignatius’e ait portreler ve tasvirler bulunuyor.

Orta Çağ izlerini taşıyan sokakları, sıcakkanlı insanları, lezzetli yemekleri, doğal güzellikleri ve buram buram tarih kokan mimari yapılarıyla Dubrovnik, tatil için iyi seçeneklerden biri. Dubrovnik uçak biletlerine göz gezdirerek bu keyifli seyahati gerçekleştirmek sizin elinizde.

Otobüs Bileti

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here